Türkiye’nin fırtınalı geçen yılların ardından 2002 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde kurulan AK Parti iktidarıyla başlayan ve 20 yıl devam eden siyasi istikrar ve ekonomik istikrarla beraber güçlü Türkiye’nin ve güçlü Türk ekonomisinin yükseldiği bir döneme şahitlik ettiklerini ifade eden Bolat, kendisinin de bulunduğu MÜSİAD yönetim kurulu toplantısında MÜSİAD bünyesinde bir gençlik kolları ile kadın kollarının kurulmasını tavsiye ettiğini belirtti.
Bolat, kurulmasına öncülük ettiği Genç MÜSİAD’ın çok büyük atılımlar gerçekleştirdiğini ifade ederek, 20 bin kadar gencin bu ocakta görev alarak, iş dünyasına örnek olduğunu dile getirdi.
Ektikleri tohumların ülke gençliği adına çok güzel meyvelere dönüştüğünü ifade eden Bolat, “Genç MÜSİAD’ın kuruluşunun arkasındaki ana fikir gençlerimizi girişimciliğe alıştırmak, onlara sevdirmekti. Gençlerimizi, hayır çalışmalarını, sosyal çalışmalara, toplumsal projelere ısındırmak onları bu faaliyetlere alıştırmak ve sevdirmekti. Bir de üniversite gençliği ile güzel köprüler kurmaktı. Allah’a şükür aradan geçen 21 yıla baktığımızda bütün bu amaçların fazlasıyla geliştirildiğini görüyoruz.” diye konuştu.
Girişimciliğin önemine değinen Bolat, “MÜSİAD’a yeni genel sekreter olduğumda hattat Hüseyin Kutlu’ya bir hat yazısı sipariş etmiştik. O hatta, ‘O tüccarlar ki dürüst, namuslu çalışan, devletine hizmet eden, halkına, çalışanına, iş, aş kazandıran tüccarlar ahirette nebilerle yani peygamberlerle, sıddıklarla ve şehitlerle beraber haşrolacaktır.’ yazıyordu. Bu çok büyük bir mükafat, o yüzden girişimciliğin önemi çok büyük. Dürüst, çalışkan, üreten ve insanlara, ülkesine, devletine faydalı olan girişimciler baş tacı.” ifadelerini kullandı.
Ömer Bolat, 1980 yılında Türkiye’nin ihracatının 2 milyar 900 milyon dolar, milli gelirin 65 milyar dolar, nüfus da 41 milyon kişi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Bu tabloda, Türkiye’nin ihracatçı sayısı 1000 kişiydi, 2,9 milyar dolar ihracatımız vardı. Bu ihracatın büyük bölümü de Türkiye’nin geleneksel ürünleri olan fındık, incir, kuru üzüm, tütün ürünleriydi. Biraz tekstil başlamıştı ama rahmetli Turgut Özal’ın, eski cumhurbaşkanımızın başlattığı dışa açık büyüme modeliyle Türkiye dışa açılmayı sevdi. Büyümeye başladı ama ilerleyen yıllarda, 1990’lı yıllarda koalisyon hükümetleri, parçalı siyasi yapı, istikrarsızlık ve ekonomik krizlerle bu ivme devam edemedi. Ta ki 2002’de AK Parti ve Sayın Cumhurbaşkanımız iktidara gelinceye kadar.
1987’de Almanya’da yüksek lisans yapıyorum. O zaman şöyle kocaman bir radyo almıştık. Kısa dalgadan Türkiye’yi dinlemeye çalışıyorduk. Türkiye’nin Sesi radyosunu. O gün ses geliyor, gidiyor, geliyor, gidiyor ama haber şuydu: ‘Türkiye’nin aylık ihracatı 1 milyar doları aştı.’ O gün ülkede adeta bayram sevinci vardı. Şimdi şu anda neredeyse günlük ihracatımız çoğu günlerde 1 milyar doları aşıyor. Yani aylıklardan günlüğe doğru hamdolsun geldik.”
Bolat, 2022’de ihracatın 36 milyar dolara, hizmet ihracatının 4,5 milyar dolara, ihracatçı sayısının 12 bin kişiye anca ulaştığını belirterek, 2022’de ise ihracatçı firma sayısının 14 bine ve toplam ihracatın 254 milyar dolara yükseldiğine dikkati çekti.
Türkiye’de ihracatın milli gelire oranının yüzde 30’a yaklaştığını belirten Bolat, “Bu neyi gösteriyor? Bu Türkiye’nin dışa açık bir ekonomiye sahip olduğunu gösteriyor. İthalatı da buna eklediğimizde yılda 620 milyar dolarlık dış ticaret yapıyoruz. Transit ticareti de eklediğimizde gümrüklerimizden 700 milyar dolarlık mal girip çıkıyor. Ticaret Bakanlığı olarak bu ihracatı artırıp ülkemize döviz kazandırmak, ithalatın dengeli bir şekilde yapılmasını sağlamak, yerli sanayicinin haksız ithalata karşı korunmasını sağlamak, gümrükleri etkili ve hızlı bir şekilde işletebilmek için gayret ediyoruz.”
Yorumlar kapalı.