4. yüzyılda Roma İmparatoru II. Flavius Julius Costantinus tarafından yaptırılan Misis Köprüsü, Ceyhan Nehri’nin iki yakasını binlerce yıl boyunca birleştirmeye devam ediyor. Anadolu’nun en eski Roma köprülerinden biri olan bu yapı, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde önemli bir geçiş güzergâhı olarak hizmet verdi.
Köprünün halk arasında “Ölümsüzlük Köprüsü” olarak anılmasının nedeni, ünlü bilge Lokman Hekim’e dayanıyor. Rivayete göre Lokman Hekim, ölümsüzlük sırrını yazdığı kâğıdı bu köprüden geçerken nehre düşürür. Bu nedenle köprü, halk arasında ölümsüzlükle ilişkilendirilir ve mistik bir kimlik kazanır.
Köprü hâlâ araç ve yaya trafiğine açık olsa da, çevresinde ne bir kafe ne de bir dinlenme alanı bulunuyor. Bu durum, turistlerin bölgeye gelmesini engel olurken gelen ziyaretçiler yalnızca birkaç dakikalık fotoğraf molasının ardından bölgeden ayrılıyor.
Misis Mahallesi’nde yaşayan halk, geçimini ağırlıklı olarak tarımdan sağlıyor. Tarihi köprünün potansiyeli fark edilse bile, bölgede yeterli altyapı bulunmadığı için ekonomik fayda sağlanamıyor. Mahalle sakinleri, köprünün restore edilip çevre düzenlemesi yapılmasını istiyor.
Eski muhtar Ekrem Tanışer, köprünün koruma altındaki bir alan olması nedeniyle resmi düzenlemelerin sınırlı kaldığını belirtiyor. Özellikle altyapı eksiklikleri, buranın bir turizm destinasyonu haline gelmesini zorlaştırıyor. Yine de köprünün tarihî önemini hatırlatmak ve korunmasını sağlamak için daha fazla ilgi bekleniyor.














