Yalçın, 1999 yılında eski eşiyle evlendiklerini ve ardından çok sayıda sorun yaşadığını belirterek 2006 yılında boşanma davasını açmak zorunda kaldığını ifade etti. Eski eşi ile abisinin aileden kalma mallarla kurulan ortak bir şirketi yönettiklerini ve abisiyle eski eşinin arasında mal kavgası olduğunu; sürecin mahkemeye taşındığını belirtti. 2003 yılında mahkemeye sunulan protokol kapsamında bazı malların kendi üzerlerine geçmesi gerektiğini ancak bu protokole uyulmayarak eşinin evden uzaklaştırıldığını belirten Yalçın, bunun üzerine boşanma davası açma kararı aldığını belirtti.
Başlangıçta tek bir davayla yola çıktığını ifade eden Yalçın, süreç içerisinde durumun karmaşık bir hal aldığını ve boşanma davası devam ederken alınan bir raporla C. Ç.’nin akıl hastası olduğuna dair rapor alındığını ve bu yüzden 2006 yılından 2014 yılına dek süren boşanma davasında sonucunda nafaka dahil hiçbir şey alamadığını belirtti.
Mal paylaşım sürecinde de benzer sorunlarla karşılaşan Yalın, aynı raporun bu süreçte de gündeme geldiğini ve eşinin akıl hastası olduğu gerekçesiyle mal edinme hakkı olmadığının savunulduğunu ve hiçbir hak talep edemediğini ifade etti. Yalçın, bu süreçte birçok dava açtığını ve ancak sürekli ‘mahkemelerle uğraşmak zorunda kaldığını belirtti.
19 yıllık süre boyunca 400 duruşma görüldüğünü dile getiren Yalçın, şu süreçte boşanma ve mal rejimi davalarının yeniden görüldüğünü ifade ederek, 2018 yılında İstanbul ATK’sı tarafından eski eşinin akıl hastası olmadığını belirten bir rapor düzenlendiğini, eski eşinin ise 2018 yılında mahkemede ‘Ben akıllandım’ diyerek tekrar evlendiğini açıkladı.
Eski eşinin akıl sağlığının yerinde olduğunu ve kanıtladıklarını kaydeden Nilüfer Yalçın, geçmişte verilen yargı kararlarının iadesini talep ettiklerini bu talebin istinafa gittiğini ve çelişkileri giderme kararı verildiğini belirtti. Eski eşinin Nisan ayından yeniden muayene olacağını; istinafın ise mal rejim davasını bozduğunu ve yeniden görülme kararı alındığını da not düştü.
Kaynak: DHA
Yorumlar kapalı.