“Ben 2020 depremini yaşamış ve deprem sonrası bütün sürecin tamamlandığı bütün süreci yakından takip eden bir ilin milletvekiliyim” diyen Erol, “Biz 2020 yılında Elazığ’da bir deprem yaşadık. 2020 yılında yaşanan deprem sonrası gelişen süreç içerisinde önce itiraz ettiğimiz ama süreç içerisinde gördüğümüz zaman da aslında itirazlarımızın da çok da haklı olmadığı yaşanmışlık süresinde yapılan planlamaların doğru olduğunu gördük. Bunlarla ilgili birkaç tane örnek vereyim. Mesela rezerv alanları yeni TOKİ konutları şehrin dış bölgesine yapılmıştır. Biz o zaman tepki vermiştik. ‘Niye şehrin dışına deprem konutlarını yapıyorsunuz’, ‘işte şehrin büyüklüğü bozulacak, mali kültürü bozulacak’ diye eleştiriler getirmiştik. Ama 2023 depreminde gördük ki Malatya depreminde gördük ki aslında yeni yerleşim alanlarını ayağa kaldırmaktan ziyade daha doğrusu mevcut yerleşim alanlarını ayağa kaldırmaktan ziyade yeni yerleşim bölgelerinde TOKİ konutlarının yapılarak kentte nüfus yoğunluğunun dağıtılmasının bir deprem anında yaşanan risklerini düşürmesi için doğru bir karar olduğunu gördük. Ve bu anlamda da bu karardan dolayı da yetkili arkadaşlarımıza teşekkürlerimizi ilettik” şeklinde konuştu.
Depremlerin 11 ilde meydana geldiğini hatırlatan CHP’li Erol, “On binlerce insan can kaybı var. Yüz binlerce bina enkaza dönüşmüş. Orada yalnızca depremin boyutunu değerlendirirken yalnızca müdahale anlamında değil. Aynı anda kaos yaşanıyor. Aynı anda kriz yaşanıyor. Aynı anda acı yaşanıyor. Aynı anda panik yaşanıyor. Aynı anda umutsuzluk yaşanıyor. Bunları planlamak için bunların hepsini planlamak çok kolay işler değil. Biz bunları yaşadığımız için bunları anlatıyorum. Değerli milletvekilleri doğru gördüğüm her şeyi söylerim, eksiklikleri de açık yüreklilikle tarif ederim. Sizi ve bakanlık bürokrasisini kutluyorum. Deprem konutlarını bu kadar kısa sürede bu kadar büyük miktarda yapılmış olmasını ben bir başarı hikayesi olarak görüyorum” ifadelerini kullandı.
Kaynak: TV100















