Son yıllarda yaşanan iklim krizlerine dikkat çelen Çiftçi-Sen ise, iklim krizinden etkilenen bölgelerin ‘afet bölgesi’ ilan edilmesi gerektiğini belirtti.
Yapılan açıklamada şöyle denildi: Don olayından etkilenen üreticilerin büyük bir çoğunluğu hasatta borçlarını ödeyemeyecekleri gibi; gelecek yıl üretimi devam ettirebilecekleri ve yaşamlarını sürdürebilecekleri gelirlerini de kaybetmiş durumdadırlar. Üstelik 2024 yılı Mayıs ayında 2023 yılı mahsulü fiyatı 100 TL ye kadar yükselen kuru üzümün fiyatı 2024 yılı hasat döneminde aynı kalmış fiyatı yükselmemiş hatta 100 TL’nin altına gerilemiştir. Çiftçiler fiyat sıkıntısı yaşarken şimdi de iklim krizinin olumsuz etkilerini yaşar hale gelmişlerdir.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 2014 yılında yaşanan büyük zirai don olayından sonra tarihimizin en büyük zirai don olaylarından birini yaşadığımızı söyleyerek tüm üreticilere ve çiftçilere “geçmiş olsun” temennisinde bulunmanın, Tarım Sigortası yaptıran üreticilere “Alo TARSİM 172 İhbar Hattı’na Hasar İhbarında Bulunun” uyarısının ötesinde herhangi bir somut çözüm önerisini sunmamıştır.
TBMM’nde sözde “İklim Yasası” gündemdedir. Ama Madenciliğin, Enerji yatırımlarının (Termik Santrallerin, HES’lerin, GES’lerin, RES’lerin, JES’lerin) İklim krizine yol açtığı bilindiği halde ne Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan ne de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan bu konuda ses çıkmıyor.















Yorumlar kapalı.