Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam’da düzenlenen İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’na katıldı ve burada bir açılış konuşması yaptı. Erdoğan, ülke gündeminin yanı sıra AK Parti ve seçim sonuçları ile ilgili değerlendirmelerde de bulundu.
Erdoğan’ın konuşmasından ve açıklamalarından öne çıkan başlıklar ise şu şekilde:
“Seçmeden geçer not alamayanı biz de takdir etmeyiz. Milletin verdiği değişim ve yenilenme talebini görüyoruz. Seçmen tarafından verilen mesajı aldık. Beklentilerin farkına vardık. Titiz bir çalışma yürütmekteyiz. Vakti gelince gereği yapılacak. Milletimizle olan gönül köprülerini güçlendirirken, birilerinin AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın surlarında gedik açmasına ise izin vermeyeceğiz. Biri bize tokat atmaya kalktığında öbür yanağımızı hiçbir zaman dönmedik ve gereken cevabı verdik. Edepten taviz vermedik ama edepsizliğe de sessiz kalmadık.”
“Yerel seçimlerden sonra CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel bizi ziyaret etti. Ben de Kurban Bayramı öncesinde bir iade-i ziyarette bulunacağım. Siyasette yumuşama istediğimizi söyledim. Biz kutuplaşma ya da kamplaşma tarafında değiliz ve hiçbir zaman olmadık. Ancak yumuşama adı altında da ilkelerimizden ve kırmızı çizgilerimizden de ödün verecek değiliz. Karşıdan da böyle bir şey beklemiyoruz. Yumuşamadan kasıt, hukuka, demokrasiye ve insan haklarına saygıdır.”
“Terör karşısında muhalefet de iktidar da ortak bir tavır geliştirmeli. Böylece yalnızca gerilim düşmeyecek, terör de tamamen sona erecek. Bu tür meseleler, siyaset üstü yaklaşımlar ile ele alınmalı. Terör meselesi, Türkiye’nin ayağında 10 senedir prangadır. Ortak bir tavır göstermeden Türkiye’yi daha ileriye götürmek mümkün değil.”
“Darbe anayasasının değiştirilmesi, sivil ve kuşatıcı bir anayasanın getirilmesi konusunda hep beraber ele ele verirsek, ülkenin bahtı da değişecek. Ülkemizi yurt dışında savunma konusunda siyasi kimliklerin de önüne geçmeyi başarırsak, bu durum 85 milyona da yansıyacak. Bir eliyle tokalaşanın diğer elinde hançer varsa, onunla siyaset olmaz.”