Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan, hac kuraları ve organizasyonuna ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bircan, hac kuralarına yönelik iddiaların tamamen asılsız olduğunu belirterek, “Hiç kimseye yönelik bir ayrımcılık asla söz konusu değildir, bu bizim kırmızı çizgimizdir,” ifadelerini kullandı.
Remzi Bircan, 2024 yılı hac organizasyonunun, hacı adaylarının şeytan taşlamaları ve veda ziyaretlerinin ardından tamamlanacağını ifade etti. Bircan, Türkiye Cumhuriyeti’nin yurt dışında yaptığı en büyük organizasyonlardan biri olan hac organizasyonunda, bir gecede 85 bin vatandaşın Arafat’tan Müzdelife’ye taşındığını ve bunun büyük bir başarı olduğunu vurguladı.
Diyanet İşleri Başkanlığının hac ve umre organizasyonlarını kanunların verdiği yetkiler çerçevesinde yürüttüğünü anlatan Bircan, hac ve umreye dair tüm kararların “Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu” tarafından alındığını belirtti. Bu kurulda, 7 bakanlıktan bakan yardımcılarının görev aldığını ve hac ile ilgili tüm unsurların burada belirlendiğini söyledi.
Hac kontenjanlarının nasıl belirlendiğine ilişkin soruları yanıtlayan Bircan, kontenjanların Türkiye tarafından belirlenmediğini, Müslüman ülkelerin dışişleri bakanlarının aldığı karar gereği, Müslüman nüfuslarının binde 1’i oranında kontenjan verildiğini açıkladı. Türkiye’nin 2024 yılı için 85 bin kişilik kontenjan aldığını belirtti.
Bircan, hac için yıllık ortalama 200 bin kişinin başvurduğunu belirtti. 2013 yılından itibaren bekleyenlerin sayısının 204 bin 335 kişi olduğunu ve 2024’te ise 135 bin kişinin başvuruda bulunduğunu açıkladı.
HAC KURASINDA ADALET NASIL SAĞLANIYOR?
Bircan, hacı adaylarının kurada çıkma şanslarının adaletli bir şekilde belirlendiğini ifade etti. Türkiye’nin uyguladığı “katsayı-kura sistemi” ile başvuru süresi arttıkça kurada çıkma ihtimalinin de arttığını anlattı. Bu sistemde, bekleme süresi 10 yıl olan bir kişinin 100 katsayıya sahip olduğunu ve kurada çıkma şansının daha yüksek olduğunu belirtti.
Diyanet İşleri Başkanlığının uyguladığı katsayı-kura sisteminin diğer Müslüman ülkeler tarafından da takdir edildiğini belirten Bircan, Malezya ve Endonezya’nın bu sistemi örnek almak istediğini ve hac dönemi sonrasında heyetlerin Türkiye ile görüşeceğini söyledi.
Yorumlar kapalı.