Oxford Botanik Bahçesi’nden bilim insanları ve matematikçiler, yüksek hızlı kameralar ve matematiksel modeller kullanarak bu olağanüstü mekanizmayı derinlemesine inceledi. Elde edilen bulgular, sadece bu doğa olayını anlamakla kalmıyor, aynı zamanda mühendislikte devrim niteliğinde uygulamalara ilham veriyor.
Eşek hıyarı, kabakgiller ailesinin (Cucurbitaceae) bir üyesi ve doğanın hayatta kalma savaşında geliştirdiği en etkileyici adaptasyonlardan birine sahip. Bu bitki, çevresine tohumlarını en uzak mesafeye yaymak için bir “doğal füze” gibi davranıyor.
Araştırmalar, eşek hıyarlarının iç basıncı kullanarak tohumlarını 20 metre/saniye gibi yüksek bir hızla fırlattığını gösteriyor. Bu süreç, bitkinin daha geniş bir alana yayılmasını sağlarken, yavru bitkilerin hayatta kalma şansını artırıyor.
Eşek hıyarının bu inanılmaz yeteneği, bitkinin içerisinde haftalar boyunca biriken sıvının oluşturduğu basınçla mümkün oluyor. Fırlatma anına kadar bitkinin gövdesi bu sıvıyı depoluyor. Ancak fırlatma öncesinde sıvının bir kısmı, gövdenin kalınlaşıp uzamasını sağlıyor ve bu durum, bitkinin tohumları için ideal bir fırlatma açısı oluşturmasına yardımcı oluyor.
Fırlatma sırasında, gövdenin ucu geriye doğru çekiliyor ve bu hareket, tohumların havaya dönerek savrulmasını sağlıyor. Bu dönme hareketi, tohumların 10 metreye kadar uzak mesafelere ulaşmasını mümkün kılıyor. Böylece eşek hıyarı, yavrularının kalabalık bir alanda büyümesini engelleyerek hayatta kalma şanslarını artırıyor.
DOĞANIN MÜHENDİSLİK HARİKASI: MİKROSANİYELİK HAREKETLER
Fırlatma işlemi, yalnızca 30 milisaniye gibi bir süre içerisinde gerçekleşiyor. Bu süre, bir göz kırpmanın bile çok daha altında. Tohumların fırlatma sırasında kazandığı hız ve ivme, bitkinin mekanik yapısının ne kadar karmaşık ve gelişmiş olduğunu gösteriyor.
Yorumlar kapalı.