Erdoğan, “Türkiye Cumhuriyeti de bir çadır devleti değildir, olmayacaktır. Milletin iradesine ve takdirine hiçbir şekilde hürmetsizlik etmeyiz ama Kandil’deki terör baronlarının da baskıyla vatandaşlarımıza musallat olmalarına, şehirlerimizin huzuruna ve barışına kast etmelerine, artık geçmişte kalan acıları insanımıza tekrar yaşatmalarına kesinlikle izin vermeyiz veremeyiz.” diye konuştu.
Erdoğan’ın açıklamaları şu şekilde:
Dün Beşiktaş’ta bir yangın faciasını yaşadık. Bu faciada rızkının peşinde koşan 29 kardeşimiz hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden insanlara rahmet, yaralılara acil şifalar temenni ediyorum. Faciayla ilgili adli tahkikat hemen başlatılmış ve 9 kişi gözaltına alınmıştır. Belediye dahil kimin sorumluluğu, ihmali ve kusuru varsa hepsinin üzerine kararlılıkla gidilecektir.
Birkaç münferit hadise dışında Allah’a şükürler olsun demokrasimize gölge düşürecek hiçbir olay vuku bulmadı. Bazı illerimizde bölücü örgüt mensuplarının provokasyonlarını siz emniyet güçlerimizle boşa çıkardık. Buradan sizlerin şahsında seçimlerin suhuletle gerçekleştirilmesi için fedakârca çalışan tüm güvenlik güçlerimizi cani gönülden tebrik ediyorum. Bu seçimler milli iradenin gücünün yanısıra her seçim gündeminde gündeme getirilen kimi ithamların asılsız olduğunu ortaya koymuştur. Ülkemiz, milletimiz ve gelecek kuşaklar adına değerli kazanım olarak gördüğümü ifade etmek istiyorum. Türkiye hangi kökene, meşrebe, partiye mensup olursa olsun 85 milyonun tamamının ortak yuvasıdır, ortak vatanıdır. Çok partili demokrasimiz ise uğruna ağır bedeller ödeyerek 75 yılda canımızla terimizle inşa ettiğimiz muazzam ve muhkem bir binadır. Bu ortak değerlerimize ne kadar samimiyetle sahip çıkar, güçlendirirsek istikbalimiz için o derecede iyi olacaktır. Burada şu hakikati de vurgulamak durumundayım, Türkiye’nin ve demokrasimizin yüksek seviyelerde sizin harcınızın, emeğinizin, mücadelenizin çok büyük katkıları var.
Siyaset üstü görmemiz gereken bir diğer konuda terör belasıdır. PKK’sından FETÖ’süne, IŞİD’inden DHKP/C’sine hiçbir ayrım yapmadan tüm terör örgütleri milletimizin düşmanıdır. Siyaset üstü görmemiz gereken bir diğer konuda terör belasıdır. PKK’sından FETÖ’süne, IŞİD’inden DHKP/C’sine hiçbir ayrım yapmadan tüm terör örgütleri milletimizin düşmanıdır. Türkiye’nin ve terörün geleceğinde teröre yer olmadığını dost düşmana göstermekle kararlıyız. Geçmişte olduğu gibi Türkiye’nin siyasetini, ekonomisini, diplomasisini terör örgütleri vasıtasıyla dizayn etmeye çalışanlar inşallah emellerine ulaşamayacaktır. Can çekişen terör örgütlerini yeniden palazlandırma niyetlerini görüyoruz. Özellikle dün akşamdan itibaren bazı illerimizde sokaklarımı karıştırma, milletimizin malına, mülküne saldırma hadiseleri yaşandı.
Birileri yine sokaklarımızı terörize etmeye kalkıştı. Emniyet güçlerimiz gerekli müdahalelerde bulunarak olayların büyümesini engellemişlerdir. Her kim şiddeti, kaosu, eşkıyalığı, vandallığı hak arama yolu olarak görürse yine karşısında devletimizin çelikten yumruğunu bulacaktır. Dünyanın hiçbir medeni devleti böyle bir şeye göz yummaz. Türkiye Cumhuriyeti de bir çadır devleti değildir, olmayacaktır. Milletin iradesine ve takdirine hiçbir şekilde hürmetsizlik etmeyiz ama Kandil’deki terör baronlarının da baskıyla vatandaşlarımıza musallat olmalarına, şehirlerimizin huzuruna ve barışına kast etmelerine, artık geçmişte kalan acıları insanımıza tekrar yaşatmalarına kesinlikle izin vermeyiz veremeyiz. Bu tarz teşebbüsler karşısında hukuk devletinin gereği neyse demokrasimiz neyi gerektiriyorsa onu yapmaktan çekinmeyeceğiz. Tüm siyasi aktörlerden hukukun üstünlüğüne saygı göstermeyi bekliyoruz. Terörle mücadeleyi demokratikleşmeden, demokratikleşmeyi de ekonomiden bağımsız görmüyoruz.