Peki, bu “çilek üzümü” nereden geliyor? Mustafa Sacit İnan, Bronx Seedless’in aslında oldukça eski bir çeşit olduğunu belirtiyor. 1919 yılında New York’taki Cornell Üniversitesi’nde başlayan melezleme çalışmaları sonucunda ortaya çıkan bu üzüm, Sultani çekirdeksiz ve Concord üzüm çeşitlerinin birleşimiyle elde edilmiş. Üzümün en belirgin özelliği olan çilek aroması ise, ebeveynlerinden Concord üzümünden geliyor.
Ziraat Yüksek Mühendisi İnan, Bronx Seedless’in tattığı herkesi şaşırtan bir özelliğe sahip olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Özellikle çilek üzümünü buzdolabından çıkardıktan sonra gözlerinizi kapatıp da tadına baktığınızda kendinizi çilek yemiş gibi hissediyorsunuz. Üzümden doğrudan çilek tadı alıyorsunuz, ancak gözlerinizi açtığınızda bunun bir üzüm çeşidi olduğunu anlayabilirsiniz. Gerçekten bu yönüyle çok ilgi uyandıran bir üzüm çeşidi.” Bu eşsiz deneyim, Bronx Seedless’i diğer üzüm çeşitlerinden ayıran en önemli özelliklerden biri.
Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü, sadece mevcut çeşitlerin korunmasıyla değil, aynı zamanda yeni üzüm çeşitlerinin geliştirilmesiyle de öncü bir rol oynuyor. İnan, enstitüde 2007 yılından beri melezleme çalışmalarının devam ettiğini belirtiyor. Bu çalışmaların somut sonuçlarından ikisi, geçtiğimiz yıl tescil edilen ‘Borsa Karası’ ve ‘Reşat Üzüm’ çeşitleri oldu.
Şu anda enstitünün F1 parselinde bulunan yaklaşık 13 bin fert ile melezleme çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Mustafa Sacit İnan, “Dünyada üzüm üretimi yapan ülkeler melezleme çalışmaları ile sürekli yeni üzüm çeşitleri geliştiriyor. Bizim de Türkiye olarak bu yarıştan geri kalmamamız gerekiyor. Biz de Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü ve Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü ile birlikte bu konuda ülkemize değer katmaya çalışıyoruz, melezleme çalışmalarına devam ediyoruz” dedi.
Yorumlar kapalı.