‘Sanayi tesisleri deprem riski düşük bölgelere taşınmalı’

‘Sanayi tesisleri deprem riski düşük bölgelere taşınmalı’

Gürer, Türkiye’nin endüstriyel gelişim düzeyinin 3.5 ile 4 arasında değiştiğini vurgulayarak, yeni sanayi yatırımlarının deprem riski olan bölgelerde yapılmaması gerektiğini savundu.

Ayrıca, sanayi tesislerinin sadece depreme dayanıklı olmasının yeterli olmadığını, aynı zamanda afet durumlarında alt yapı hizmetlerinin de güçlü olması gerektiğini dile getirdi.

Gürer, özellikle gıda sanayii, ana metal, motorlu kara taşıtları, tekstil ve kimyasal ürünler gibi sektörlerin İstanbul, İzmir, Bursa, Kocaeli gibi deprem riski yüksek illerde yoğunlaştığını belirtti.

Bu durumun sadece bölgesel dengeleri bozmakla kalmayıp, ülke genelinde gelişmişlik açısından dengesizliklere yol açtığını da ifade etti.

Gürer, sanayileşme açısından en yüksek illeri şöyle sıraladı:

“Gelişen kentlerde yığılmalar bu kentleri dönüştürülmesi halinde dahi sorunun çözülmesi olası kılmamakta. Ülke sanayi bölümleri içerisinde en yüksek paya sahip illere baktığımızda,

Gıda sanayii: İstanbul (yüzde 9), İzmir (yüzde 8.8), Bursa (yüzde 5.4),Konya (yüzde 5,4) ve Balıkesir (yüzde 5,3)

Ana Metal: Kocaeli (yüzde 21,7), Hatay (yüzde10,4), İzmir (yüzde 10),Bursa (yüzde7), Zonguldak (yüzde 6,1)

Motorlu kara taşıtları: Bursa (yüzde 30,2), Kocaeli (yüzde 28,4),Sakarya (yüzde 12,3) Aksaray (yüzde 5,6), İzmir (yüzde 3,9)Tekstil: Gaziantep (yüzde 20,4), Bursa (yüzde 15,3), İstanbul (yüzde 11,3), Tekirdağ (yüzde 11,2), Kahramanmaraş (yüzde 7,8)Fabrikasyon metal: İstanbul (yüzde17,8), Kocaeli (yüzde 13,3), Ankara
(yüzde 11), Bursa (yüzde 8,6), Manisa (yüzde 6,4)

Kimyasal ürünler: Kocaeli (yüzde 17,9) İzmir (yüzde 15,4), İstanbul
(yüzde 14,3) Tekirdağ (yüzde 7,5), Adana (yüzde 7,1) yer tuttuğu görülmektedir.”

Exit mobile version