Sözcü’den İpek Özbey’e konuşan Ayşe Ateş, “Görevi bıraktığından itibaren Ülkü Ocakları mensupları, yöneticileri tarafından sistematik olarak itibarsızlaştırma politikası, tehditler, hakaretler, FETÖ’cülükle, hırsızlıkla suçlandı, tamamen gerçek dışı, hiçbiri ispatlanamamış iftiralar ve tehditlerle yaşadık biz görevi bıraktığından beri” diye anlattı.
Kırgınlıkları olduğunu söyleyen Ayşe Ateş, “Ben insanım deyip, kendine bu sıfatı layık görüp de bu işe ses çıkarmamak, bilip de hiçbir şey söylememek, sanki hiçbir şey olmamış gibi yapmaları… Bir insan öldürüldü İpek Hanım. Hiçbir şey olmamış gibi davranmaları çok incitti. Ama şu anda geldiğim noktada hiç kimseden hiçbir şey beklemiyorum, sadece olması gereken olsun, adalet yerini bulsun” diye konuştu.
Ayşe Ateş, “Kızlarıma ‘Babanızın katili yakalandı, cezaevinde’ diyebilmek istiyorum. Çocuklarım korkmadan uyumaya başlasın istiyorum” dedi.
Ayşe Ateş sözlerinin devamında da şöyle konuştu:
“Bence katili herkes biliyor. Bunu bu devletin, şerefli, namuslu hakimleri, savcıları, polisleri görevini hakkıyla yerine getirecek, ben başka kimseden bir şey beklemiyorum. Kimseden bana yandaşlık yapmasını da istemiyorum. Herkes görevini hakkıyla yerine getirsin, onlar söylesin. Ben kim olduklarını biliyorum, ama somut olarak delilleri gösteremem. Bunu ortaya koyacak olan kurumlar, kişiler, şahıslar var. Hatta benim bilmediklerimi de bulsunlar ve ortaya koysunlar.”
Tedirginliğimiz var mı, çok büyük tedirginliğimiz var. Bu kadar sessizlik, iddianamenin bu kadar uzun zamandır çıkmaması, “Acaba deliller karartılacak mı” hissi uyandırıyor. Serdar Öktem hastalanıp, hastaneye götürülünce üst düzey bir yöneticiyle görüştüğü iddiası var. Bunlar tabii ki duyduğumuzda tedirgin ediyor. Serdar Öktem, bu davada kilit isim. Efendim bir türlü telefonundaki şifre kırılamıyor, ne hikmetse.