Yerli tohum müjdesi! Çiftçilerin kuraklık ve soğuk derdi kalmayacak: Şükürler olsun

Yerli tohum müjdesi! Çiftçilerin kuraklık ve soğuk derdi kalmayacak: Şükürler olsun

Tarım sektöründe yerli tohum geliştirme çalışmaları son hızla devam ederken, bu süreçte 42 tarla bitkisi ve 22 bahçe bitkisi türü yerli ve milli olarak üretildi. Ülkemizin bu başarısı sayesinde sertifikalı tohum çeşitlerinin yüzde 40’ı yerli üretimden oluşuyor. Ayrıca Ata Tohumu Projesi ile birlikte 37 yerel tohum çeşidi koruma altına alınarak geleceğe aktarılıyor.

Son yıllarda giderek artan kuraklık ve soğuk hava dalgaları, tarımsal üretimi tehdit ederken, yerli tohumlarla bu sorunların üstesinden gelmek artık mümkün. Araştırma enstitülerinde geliştirilen tohum çeşitleri, kuraklığa, soğuğa ve hastalıklara karşı dirençli yapısıyla çiftçilerin yeni umudu oldu. Türkiye genelinde yer alan gen bankalarında 322 bini aşkın genetik materyal korunurken, tarımsal üretimin geleceği bu tohumlara emanet ediliyor.

Yerli tohum projeleri sadece tarla bitkileriyle sınırlı değil. Türkiye genelinde hızla yayılan 60 organize tarım bölgesiyle (OTB), yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak verimli ve sürdürülebilir bir tarım modeli hayata geçiriliyor. Rüzgar, güneş ve biyokütle enerjileriyle desteklenen bu bölgeler, tarımda güçlü bir altyapı oluşturuyor.

2024-2025 üretim sezonunda uygulamaya geçecek olan yeni tarımsal planlama sistemi ile çiftçilerin pazarlama olanakları geliştirilecek, üretim stratejik bölgelerde optimize edilecek. Yerli tohumların devreye girmesiyle birlikte çiftçiler hem maliyet avantajı sağlayacak hem de küresel iklim değişikliklerinden daha az etkilenecek.

Tarımda devrim niteliğindeki bu adımlar, Türkiye’nin tarımsal üretim gücünü artırırken, dışa bağımlılığı da en aza indiriyor. Yerli tohum projeleri sayesinde çiftçiler artık kuraklık ve soğuk hava şartlarından korkmadan, daha verimli ve sürdürülebilir bir üretim yapabilecekler.

Exit mobile version