Günümüzde yaygın olarak kullanılan LFP piller yaklaşık 175 Wh/kg, NMC piller ise 250 Wh/kg enerji yoğunluğuna sahipken, Stellantis’in geliştirdiği bataryalar 375 Wh/kg seviyesine ulaşıyor. Bu da daha uzun menzili, ek ağırlık getirmeden sunabileceği anlamına geliyor.
Yeni sistemin bir diğer avantajı da iklim koşullarına karşı dayanıklılığı. -30°C soğuklardan +45°C sıcaklara kadar performans kaybı olmadan çalışabilmesi, hem kışın menzil endişesini hem de yaz aylarında aşırı ısınma riskini ortadan kaldırmayı hedefliyor.
Stellantis’in bu hamlesi, hızlı şarj konusunda pazarın lideri konumundaki Tesla’ya doğrudan meydan okuma olarak değerlendiriliyor. Şirketin 2026 için verdiği somut tarih, Hyundai ve Toyota’nın 2028 sonrası planlarının önüne geçerek rekabette agresif bir adım olarak öne çıkıyor.
Buna karşın Stellantis’in önünde hâlâ aşılması gereken engeller var. Çinli üreticiler CATL ve BYD, beş dakikada şarj vaat eden bataryalar üzerinde çalışırken; Toyota ve Hyundai ise rekor menzil iddialarıyla pazardaki yerini sağlamlaştırıyor. Stellantis’in başarıya ulaşabilmesi için hem laboratuvar sonuçlarını gerçek yol koşullarında kanıtlaması hem de maliyetleri kontrol altında tutarak seri üretime geçmesi gerekiyor.
















Yorumlar kapalı.