Turan, konuşmasında son 10 yılda toplumun fakirleştiğini belirterek, ekonomik performansın enflasyon nedeniyle olumsuz etkilendiğini vurguladı. Özellikle 2016 sonrasında izlenen politikaların enflasyonu artırdığını ve bu durumun halkın satın alma gücünü azalttığını, gelir adaletsizliğini artırdığını belirtti. Turan, bu süreçte atılması gereken adımların zamanında atılmadığını, ancak yeniden doğru yönde adımlar atılmaya başlandığını dile getirdi.
Mehmet Şimşek’in bakanlığı döneminde makroekonomik istikrar yönünde ilerleme kaydedildiğini savunan Turan, enflasyonla mücadelede toplumun geniş kesimlerinde mutabakat sağlanması gerektiğini ve bu sürecin başarılı olması için vergi sisteminin adil dağıtılması ve mali disiplinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Turan, Türkiye’nin güçlü bir ekonomi ve dayanıklı bir toplum inşa etmek için hukukun üstünlüğü, eğitimde liyakat, teknoloji ve inovasyon ile verimlilik ve ihracata dayalı büyüme modelini benimsemesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, dünyada yaşanan değişimlerin iklim, demografi, jeopolitik ve teknoloji alanlarında toplandığını vurgulayarak, Türkiye’nin bu değişimlere adapte olabilmesi için güçlü ve bağımsız kurumlar inşa etmesi gerektiğini söyledi.
Toplantıda ayrıca, yeşil dönüşüme uymayan şirketlerin rekabet şansının azaldığına dikkat çekilirken, Türkiye’nin hukukun üstünlüğünde yaşanan gerilemenin rekabet gücünü olumsuz etkilediği ve yabancı yatırımcıların yargı bağımsızlığına güveninin sağlanması gerektiği vurgulandı. Son olarak, vergi sisteminin etkinliği ve şeffaflığının önemine değinilerek, karlı şirketlerin çalışanlarının enflasyon etkisinden korunması gerektiği ifade edildi.