Mersin’de 329.312 hektar tarım arazisi bulunmasına rağmen, yeni düzenleme sonrası sadece 150 bin hektarlık alanda sulama yapılabiliyor. Bu, tarımsal verimliliği doğrudan etkileyen bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.
Tarım Arazilerinin Durumu
Mersin ölçeğinde köylerin mahalleye dönüşmesi, 6360 sayılı Kanun kapsamında gerçekleşti. Ancak, bu dönüşüm sürecinde, tarımsal sulama ile ilgili sorumlulukların hangi kurum ve kuruluşlara devredileceği net bir şekilde belirlenmemiş. Bu belirsizlik, uygulamada ciddi sorunlara yol açmış durumda.
Yerel Yönetimlerin Proaktif Yaklaşımı
Gülcan Kış, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin bu soruna proaktif bir yaklaşım sergilediğini vurguluyor. Belediye, mevcut mevzuatın sınırları ötesinde hareket ederek, köylerde sulama kooperatifleri kurmuş ve bu kooperatiflere sulama boruları gibi ekipman desteği sağlayarak yeni sulu tarım alanları oluşturmuş.
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin Katkıları
Son dört yılda, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin sulama kooperatiflerine 137.730 metre çelik boru ve 254.342 metre HDPE boru desteği sağladığı belirtiliyor. Bu, bölgedeki tarımsal üretimi canlandırma yolunda atılmış önemli bir adım.
Büyükşehir Modeli ve Tarımsal Etkileri
Gülcan Kış, yeni büyükşehir modelinin uygulamasının köy yerleşim alanlarını nasıl etkilediğine de değiniyor. Köylerin ranta dönüşmesi, mülkiyet hakları ve tarımsal üretim üzerinde olumsuz etkiler yaratmış.
Meclis Araştırması Önergesi ve Destek
Milletvekili Kış, yaşanan bu mağduriyetlerin giderilmesi için verilen Meclis araştırması önergesine destek verdiğini açıklıyor. Bu önerge, sorunun daha geniş bir perspektiften ele alınmasını ve çözüm yollarının araştırılmasını hedefliyor.
Mersin’in sulama sorunları, sadece yerel bir mesele değil, aynı zamanda ulusal tarım politikalarının gözden geçirilmesi gereken bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Milletvekili Gülcan Kış’ın açıklamaları, bu konuda atılacak adımların önemini ve yerel yönetimlerin bu süreçte üstlendiği rolleri vurguluyor. Konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı;
”Mersin ölçeğindeki köylerin mahalleye dönüşmesinde karşılaşılan sorunlardan biri tarımsal sulamayla ilgilidir. 6360 sayılı Kanun’la sulamayla ilgili konuların devredildiği kurum ve kuruluşların açıkça belirlenmemesi nedeniyle uygulamada ciddi sorunlarla da karşılaşılmıştır. Mersin, tarım ve tarıma dayalı sanayi sektörünün önde gelen illerinin başında gelmektedir.
İlimizde 329.312 hektar tarım arazisi bulunmaktadır ancak bu düzenlemeden sonra sadece 150 bin hektar sulamadan faydalanabilmektedir. Dolayısıyla sulamaya yönelik projelerde ağırlıklı olarak ihtiyaç duyulmaktadır arkadaşlar. Maalesef AKP iktidarının yaratmış olduğu bu mağduriyeti yine Cumhuriyet Halk Partili belediyelerimiz gidermeye çalışmaktadır.
Mersin Büyükşehir Belediyemiz başta olmak üzere, bu konuda mevzuatın zorladığı şartları aşarak köylerde sulama kooperatifleri kurdurmak suretiyle tüzel kişiliklerine sahip sulama kooperatiflerine, başta sulama borusu olmak üzere, ekipman desteği sağlayarak yeni sulu tarım alanları oluşturmaktadırlar. Mersin Büyükşehir Belediyemiz bu amaçla son dört yılda sulama kooperatiflerine 137.730 metrelik çelik boru, 254.342 metre hdpe boru yardımında bulunmuştur; bu desteklerini vermeye de devam etmektedir.
Bugüne kadar uygulanan yeni büyükşehir modeli uygulamasının sonuçları değerlendirildiğinde, köy yerleşim alanları ranta dönüştürülmüştür, köylünün mülkiyetine sahip çıkılamaz iken tarım, hayvancılık ve üretime de darbe vurulmuştur. Bu bağlamda, yaşanan tüm bu mağduriyetlerin giderilmesi için verilen Meclis araştırması önergesini desteklediğimizi belirtiyorum.” dedi.