Su kaynaklarının plansız ve bilinçsiz şekilde kullanımı nedeniyle son 50 yılda 36 gölün tamamen kuruduğunu ve 14 gölün de kuruma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade eden Karal, “Su kaynaklarındaki bu hızlı azalma, gelecekte Türkiye’nin gıda güvenliği, tarımsal ihracatı ve kırsal ekonomisi üzerinde yıkıcı etkiler yaratabilecek durumda. Bu nedenle testi kırılmadan tedbir şart” ifadelerini kullanarak iktidarı tedbir almaya davet etti.
Türkiye’deki göllerin hızla kuruduğunun altını çizen Karal, su kaynaklarının yok olmasının, iklim değişikliğinin ve çevre kirliliğinin olumsuz etkilerinin açık bir göstergesi olduğunu belirtti. İklim değişikliği, düzensiz yağışlar ve çevresel kirleticiler bu süreci hızlandırdığını, ekosistemler ve biyolojik çeşitliliğin tehdit altına girdiğini aktaran DEVA Partili Karal, Son 50 yılda 36 gölün tamamen kuruduğu ve 14 gölün de kuruma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı.
Karal, Türkiye’nin su kaynaklarının yüzde 74’ünün tarımsal sulamada kullanıldığını ifade ederek, bunun da büyük bir kısmının geleneksel ve su israfına yol açan yöntemlerle tüketildiğini söyledi.
Özellikle tarım sektöründe kullanılan suyun verimli yönetilmemesinin su kaynaklarındaki kaybı artırdığının altını çizen Karal, şunları söyledi: “Bu durum hem su kaynaklarının sürdürülebilirliğini hem de tarımsal üretimi tehdit etmektedir. Su kaynaklarındaki bu hızlı azalma, gelecekte Türkiye’nin gıda güvenliği, tarımsal ihracatı ve kırsal ekonomisi üzerinde yıkıcı etkiler yaratabilecektir. Trakya özelinde yapılan araştırmalar, bölgede şu anda 141 milyon metreküplük bir su açığı olduğunu, bu açığın 2050 yılında en iyi koşullarda bile 500 milyon metreküpe ulaşacağını ortaya koymaktadır. Yeraltı sularına aşırı bağımlılık ise uzun vadede bölgedeki içme suyu ve tarım suyu temini için ciddi bir kriz yaratma potansiyeli taşımaktadır”
“Testi kırılmadan tedbir şart” vurgusu yapan Karal, bakanlıkları önlem almaya çağırdıı.
Yorumlar kapalı.