Bugün 3’üncü kez toplanan Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’ndan bir kare paylaşarak dikkat çeken bir çağrıda bulunan Yıldız, “Önümüzdeki günlerde en çok konuşacağımız konular infaz ve infaz hukuku olacak. Yamalı bohçaya dönmüş infaz kanununu baştan sona yenilemeliyiz” ifadeleriyle infaz yasasındaki mevcut durumun yeniden ele alınması gerektiğini vurguladı.
Sosyal medya üzerinden açıklama yapan MHP’li Yıldız, mevcut infaz yapısının karmaşıklığının hem uygulayıcılar hem de hükümlüler açısından sorun oluşturduğunu söyledi.. Bu nedenle herkesin anlayabileceği, sade ve adil bir düzenlemeye gidilmesi gerektiğini dile getirdi.
“Yeni bir infaz yasası şarttır” diyen Yıldız, ceza adaletinin temel amacının toplumu suçtan korumak olduğunu, ıslah sürecinin ise suç işlemiş bireyin yeniden topluma kazandırılması açısından büyük önem taşıdığını hatırlattı.
Cezaevlerinde bulunan hükümlü ve tutuklu sayısının 420 bini geçtiğine dikkat çeken Yıldız, infaz hukukunun temel ilkelerinin; ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, doğum, inanç, sosyal köken ya da siyasi görüş ayrımı gözetmeksizin uygulanması gerektiğini söyledi. Ayrıca ceza infazında insan onurunu zedeleyen ya da insanlık dışı muamelelere asla yer verilmemesi gerektiğini ifade etti.
Tutuklamanın, yalnızca geçici bir tedbir olması gerektiğini vurgulayan Yıldız, masumiyet ilkesinin bu süreçte mutlaka korunması gerektiğini belirterek, “Tutuklama geçici ve orantılı olmalı. Yargı reformlarıyla tutuklamalara dikey itiraz yolu açıldı” dedi.
31 Temmuz 2023 tarihli düzenlemenin uygulamada çeşitli sıkıntılara yol açtığını söyleyen Yıldız, “Suç tarihleri aynı olmasına rağmen farklı infaz rejimlerinin uygulanması, anayasadaki eşitlik ilkesine aykırı ve büyük bir adaletsizlik” sözleriyle bu durumun doğurduğu adaletsizliklere dikkat çekti.
Dünya genelindeki uygulamalara da değinen Yıldız, birçok ülkede cezanın bir kısmının cezaevinde, kalan kısmının ise toplum içinde tamamlandığını anımsattı. Örneğin; İngiltere, Finlandiya, İtalya ve Polonya’da cezaların yarısı cezaevinde çekilirken, Belçika’da bu oran üçte bire kadar düşüyor. Türkiye’de ise genel olarak cezaların yarısı, bazı suçlarda ise üçte ikisi ya da dörtte üçü cezaevinde infaz ediliyor.
















Yorumlar kapalı.