Avusturya’nın başşehri Viyana’da muhtelif dini cemaatlerin temsilcilerinin katılımıyla iftar programı tertip edildi.
Ülkedeki Müslümanları resmi makamlarca temsil eden Avusturya İslam Cemaati İGGÖ tarafından Niederösterreich Sarayı’nda tertip edilen iftar programına, Avusturya Milli Meclis Başkanı Wolfgang Sobotka, Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun’un yanı gizeme Katolik ve Musevi cemaati başta olmak üzere muhtelif dinlerin temsilcileri katıldı.
Programa katılamayan Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen ve Viyana Belediye Başkanı Michael Ludwig’in video iletileri konuklarla paylaşıldı.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda konuşan İGGÖ Başkanı Ümit Vural, ramazanın kardeşlik, birlik ve beraberlik duygularının ortaya çıktığı bir zaman dilimi olduğunu ifade etti.
“Ramazan şükür ayı”
Vural, ramazanın aynı zamanda fedakarlık, huzur ve şükür ayı olduğunu belirterek, insanların çoğu zaman ellerindeki nimetlere yeterince şükür etmediğini, sahip olduklarının bedelini bütün olarak algı edemediklerini, bu sebeple şükretmenin, değer vermenin, bedelini öğrenmenin özellikle bu ayda çok daha iyi algı edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Avusturya İslam Cemaati olarak bu ramazan ayında şükür mevzusunu ele alacaklarını aktaran Vural, “Ramazan vaktince, bizi yaratan rabbimize karşı minnettarlığımızı daha güçlü bir biçimde dile getirmeye çalışacağız. Bununla birlikte beraber yaşadığımız insanlara karşı da şükranlarımızı dile getireceğiz.” diye konuştu.
Manevi abuhava vurgusu
Avusturya Milli Meclis Başkanı Wolfgang Sobotka da ramazan ayı evvelinde Fas’ta bulunduğunu ve burada ramazan evveli hazırlıkları gözlemleme uğru bulduğunu belirterek, “Avusturya İslam Cemaati öteki dini gruplar gibi Avusturya’da manevi abuhavanın zenginliğe katkı sağlıyor.” dedi.
Sobotka, dijitalleşme ile sosyal hayatın çok süratlendiğini, insanların büyük çoğunluğunun bu süratin rüzgarına kapıldığını belirterek, “Cemiyetin büyük çoğunluğu elinde bulundurduğu olanakların parasal ve manevi değerini bütün olarak kavraya öğrenmesi ve bunun için şükredebilmesi için dini cemaatlerin sağladıkları katkı çok ehemmiyetli, bu sebeple insanlara manevi bir perspektif sunma mücadelesi içinde olan cemaatlere teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Yeden Ensemble Müzik Grubu, programda tasavvuf müziğinden muhtelif yapıtlar seslendirdi.