Alman Berliner Morgenpost gazetesinin haberine göre, Türkiye’deki depremin ardından Almanya’ya getirilen depremzedeler, vizelerinin süresi dolduktan sonra ülkede kalmaya devam etti. Başlangıçta yakınlarının yanında geçici süreliğine kalmalarına izin verilen bu kişiler, çeşitli gerekçelerle iltica başvurusunda bulunarak Almanya’da kalmak istediklerini belirtti. Depremzedeler, başvurularında hem insani hem de siyasi gerekçelere dayanıyor. Ancak iltica talepleri, Almanya’nın göçmen kabul politikaları doğrultusunda büyük ölçüde reddediliyor.
Sözcü’de yer alan habere göre; Almanya, normal koşullarda Türk vatandaşlarının sadece yüzde 10’unun iltica başvurularını kabul ediyor. Türkiye’nin NATO müttefiki, AB adayı ve güvenli bir ülke statüsünde olması, depremzedelerin iltica taleplerinin reddedilmesine yol açıyor. Ancak depremzedeler, Türkiye’deki ekonomik ve siyasi koşulların yanı sıra deprem felaketinin etkilerini öne sürerek kalma mücadelesi veriyor. Ret kararları sonrası birçok başvuru sahibi, mahkemeye başvurarak itiraz süreçlerine girdi.
Almanya’ya depremzedeleri kabul eden ilk kararlar, sadece geçici bir süreliğine barınma imkanı sağlanmasını öngörse de bazı depremzedeler bu süreçte Almanya’daki iş gücü piyasasına dahil olmuş durumda. Vize süreleri dolduğu halde ülkede kalmaya devam eden kişilerin bir kısmı, iltica süreçleri sonuçlanmadan önce iş bulup çalışmaya başladı. Bu durum, Almanya’nın göçmen kabul politikalarında yeni zorluklar yaratıyor.
Alman yetkililer, Türkiye’deki depremzedeleri geçici olarak kabul etme kararı alırken, bu kişilerin üç aylık vize süresi sonunda geri dönmelerini bekliyordu. Almanya da bu konuda çıkmaza düşmüş durumda. Bir yandan, sınırlı süre ve insani nedenlerle aldığı kişileri “yasalar gereği” göndermesi gerekiyor, diğer yandan da insani nedenlerden dolayı problemler yaşanmasından, “mağdurların sınır dışı ediliyormuş gibi” görünmesinden endişe ediyor.