Düzce’de çocukken ektiği delerim meyve vermesi ile birlikte tarıma olan ilgisi artan Ahmet Genç, merakına yenik düşerek yıllar içerisinde çalıştığı fabrikadan ayrılıp devlet desteğiyle sera kurdu. Ya bu seralarda meyve fidanı, süs bitkisi ve çiçek üretimi yapan Ahmet Genç, 10 yaşında bu yana gerçekleştirmek istediği hayali gerçeğe dönüştürdü.
Evinin bahçesinde ahududu bir gün köpüklenme çilek yetiştiren Genç, gençlik yıllarında otomatik parçası üreten fabrikadan arta kalan mesaisinde meyve yetiştiriciliği ile uğraşıyordu. Çocukluk tutkusunu mesleği haline getiren ve 24 yaşında işinden ayrılarak 50 metrekarelik bir sera kuran Ahmet Genç, Tarım ve Orman Bakanlığının “Genç Çifti” projesinden yararlandı. 2018 yılında 600 metrekareye çıkarttığı serada yılda 10 binlerce meyve fidanı, süs bitkisi ve çiçek yetiştiren Genç, kısa zamanda hayalini büyük bir kazanca dönüştürdü.
40 yaşındaki Ahmet Genç, hayallerini gerçekleştirdiği için mutlu olduğunu ifade etti. 6 yıl önce devlet desteği ile birlikte başladığı bu işi azimle büyüttüğünü ifade eden Genç, “Meyve fidesi üretimimiz yıllık 60 binlere kadar dayandı. Süs bitkisi 40 binlere, çiçek üretimimiz de 20-25 binlere kadar geldi” diyen Genç, üretimin yanı sıra Düzce ve Sakarya başta olmak üzere çevre illere peyzaj alanında hizmet verdiklerini aktardı.” dedi.
İşlerin büyümesi ile birlikte istihdamına katkı sağladığını vurgulayan Genç, mevcut çalışan sayısının 20’ye ulaştığını belirterek üretim, pazarlama ve satış ofis aşamalarında herkese istediği pozisyonda iş sağlama imkanı bulunduğunu aktardı.
Gün geçtikçe üretimi arttırmak için hedeflerini büyüttüğünü ifade eden Genç, kurdukları sera sayısını ona çıkartmayı düşündüğünü söyledi. Yaptığı işi daha kaliteli ve profesyonel bir şekilde yapıp sayıyı arttırmayı amaçladığını ifade eden Ahmet Genç, şu açıklamalarda bulundu:
“Bu tek başına bir proje değil. İstihdam olanağı sağlayarak aile ortamında yapılabilecek bir iş olduğunu göstermek ve çevremizdeki insanları bu doğrultuda eğitmek istiyoruz. Bu işin sadece hobiden ibaret olmadığını, maddi ve manevi kazançlarının da bulunduğunu kanıtladık.”