2014 yılında arıcılık serüvenine atılan İşçi, bu alanda yetkinleşmek için İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden 1 ay eğitim aldı. Eğitimin ardından, bölgedeki floradan en iyi şekilde yararlanmak amacıyla kovanlarını Sündiken Dağları’nın eteklerine taşıdı. Bu strateji, endemik bitki türlerinin bulunduğu zengin bir alanda işçi arılarının bitki özlerini toplamalarını sağladı.
Zamanla artan siparişleri karşılamak için kovan sayısını 50’ye çıkaran Hakkı İşçi, her kovandan ortalama 3 kilogram bal almaya başladı. Ürettiği balın kalitesini ölçtürmek için İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne başvurdu. Analiz sonuçlarına göre, balının prolin değeri 1793 miligram olarak belirlendi. Bu değer, Türk Gıda Kodeksi’nin belirlediği asgari prolin miktarı olan 300 miligramın katbekat üzerindedir.
Hakkı İşçi, üretim kapasitesinin düşük olması nedeniyle siparişlerini en erken 6 ayda teslim edebildiğini ifade etti. Yüksek kalite ve az miktarda üretim, müşterilerinin ilgisini artırıyor. Müşterilerinin çevresine kalitesinden bahsetmesiyle birlikte balının ünü de yayılmaya devam ediyor.
Arıcılık yaptığı bölgenin oksijen miktarının yüksek olduğunu belirten İşçi, “Bu yörede yabani erikler, meşeler, ardıçlar ve daha birçok şifalı bitki var. Bu flora, balın kalitesini etkiliyor” dedi. Ayrıca, prolin değerinin yüksek olmasının kas ve iskelet sistemine önemli yararları olduğunu vurguladı.
İşçi, “900 miligram civarındaki ballara ‘ilaçlık, şifalı bal’ diyorlar; benim balım ise 1793 miligram çıktı. Bu, köyümün bir değerini öne çıkartmak benim için büyük mutluluk” şeklinde konuştu.