Cumhuriyet’ten Çağdaş Bayraktar’ın haberine göre, Samandağ Belediye Başkanı Emrah Karaçay, kendilerine vatandaşların şikayetlerinin ulaştığını belirterek, temel sorunun depremin ardından ilçede nüfusun artmasına rağmen hizmetlerin eski nüfus üzerinden verilmesi olduğunu aktardı.
Defne ve Antakya’daki yıkımın etkisiyle Samandağ’ın 120 bin olan deprem öncesi nüfusunun 220 bine ulaştığını vurgulayan Karaçay, “Yetkili kurum olan Hatay Su ve Kanalizasyon İdaresi (HATSU) genel müdürü ile konuştuk. Bize kapasite artırımı nedeniyle yapılan çalışmalardan kaynaklı su kesintisinin olduğunu belirtti ve kısa sürede son bulacağının sözünü verdi” diyerek, İlgili kurumların Samandağ bütçesini deprem sonrası nüfusu üzerinden planlaması” çağrısında bulundu.
Hatay Tabip Odası Başkanı Dr. Sevdar Yılmaz ise, su kesintilerinin bilgi dahi verilmeden yapıldığını bildirerek, “Önceki gün Hatay’ın anavatana katılışının 85. yıldönümü dolayısıyla Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği etkinliklere katıldık. Yapılan ve yapılacak evler, yollar altyapılar anlatıldı. Biraz sabır dendi. Buna karşın 1 Temmuz’dan itibaren AFAD, konteyner kentlerde içme suyu dağıtımı kesti” diye konuştu.
Yılmaz ayrıca, bölgede çeşme suyunun içilemediğini belirterek, şunları kaydetti:
“İçilemeyen su da bir haftadır günün belirli saatlerinde veriliyordu. Verilemediği zaman konteyner kent yönetimi çevrede artezyen kuyusu olanlardan bir iki defa depoyu doldurup, itfaiye ise su tankeriyle depoyu doldurarak sorunu çözmeye çalıştı. Bu suyu da her şeye kullanamıyorsunuz. Samandağ genelinde de üç gündür neredeyse bir damla su yok. Suyun olmaması demek, bulaşıcı hastalık demek, ishal demek, sarılık demek. Özellikle konteyner kentler gibi toplu yaşam alanlarında risk artar.”