İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Şirin Elmas Hanilçi’nin, annesi Yeter Hanilçi ve kardeşleriyle 31 Ekim’de babaannesinin evine gittiği anlatıldı.
Aynı gün saat 15.30 sıralarında küçük kızın annesi, babaannesi ve dedesinin, çocukları da yanlarına alarak fatura ödemek için dışarıya çıktıkları belirtilen iddianamede, anne Hanilçi’nin “Sen gelme, halanın kızıyla oyna, ben geleceğim.” diyerek, Şirin’i yanlarında götürmediği ifade edildi.
İddianamede, Şirin’in aile büyükleri gittikten sonra iki kardeşiyle dışarıya çıktığı, bir süre sonra kardeşlerinin eve geldiği ancak onun dönmediği bilgisine yer verildi.
Küçük kızın birlikte dışarıya çıktığı kardeşlerinden Hiranur Hanilçi’nin ifadesinde, evin önünde oyuncaklarla oynayan Şirin’in bir süre sonra gözden kaybolduğunu söylediği aktarılan iddianamede, olayla ilgili kamera görüntülerinin incelendiği aktarıldı.
Kamera kayıtlarına göre Şirin’in olay günü saat 16.35 sıralarında tek başına Avukat Caddesi’nden Ülker Sokak istikametine, oradan da Poyraz 1 Sokağa girdiği, bu sokağın girişinde sanık Mustafa Örün’ün hurda toplama aracıyla Şirin’in yanına geldiği, iletişimde bulunmaya ve yakınlık kurmaya başladığı anlatıldı.
İddianamede, sanık Örün’ün yürüdükleri yol boyunca Şirin’le konuştuğu, çöp konteynerlerinin yanında durup bir yandan kağıt topladığı, saat 16.45 sıralarında Şirin’le Poyraz 1 Sokak ve Hasret Caddesi kesişimine gelip, buradan Feriköy Mezarlığı istikametine doğru ilerlediği kaydedildi.
Sanığın Şirin’i Feriköy Mezarlığı’nın giriş kapısına yakın tenha alandaki iki mezar arasına götürdüğü, burada cinsel istismarda bulunmak üzere önce ağzına eşarp sokup sesini duyurmasına engel olduğu belirtilen iddianamede, çocuğun sanıktan kurtulmak için çaba harcadığı ancak başaramadığı ifade edildi.
İddianamede, sanık Mustafa Örün’ün istismarda bulunduktan sonra delilleri ortadan kaldırmak, suçu gizlemek ve yakalanmamak için Şirin’i öldürmeye karar verdiği, ağzına tıkadığı eşarbı çıkartarak boynuna doladığı ve bu şekilde küçük kızı öldürdüğü tespitine yer verildi.
Sanığın, öldüğünden emin olduktan sonra Şirin’e kıyafetlerini giydirdiği, iki mezar arasına yatırarak üzerini otlarla örttüğü aktarılan iddianamede, “Olayın cereyan ediş şekli dikkate alındığında, sanığın maktul çocukla karşılaştığı ilk andan itibaren cinsel amaçlarla hareket ettiği, kendisini bir şekilde manipüle ederek yanında tuttuğu, uğrak bir yer olmayan mezarlığa götürmeye karar verdiği, maktulle ilerlerken bir yandan kağıt toplamaya devam ederek dikkati çekmemeye çalıştığı anlaşılmıştır.” denildi.