Yeni dönemin ilk dersini veren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 1955 yılında kurulan EÜ’nün Türkiye’nin 4’üncü üniversitesi olduğunu hatırlatarak, bugün geldiği noktada spor, sanat, kültür, fen ve araştırmaya kadar pek çok alanda ulusal ve uluslararası başarılar elde edildiğini vurguladı. Eğitimin bir ülkenin kalkınması ve gelişmesi için en önemli şartlardan biri olduğunu dile getiren Bakan Tunç, “Çocuklarımızı, gençlerimizi geleceğe hazırlamak için doğumdan itibaren ailede başlayan eğitim ile beraber ilk, orta ve üniversite eğitimi ile birlikte onları en iyi şekilde yetiştireceğiz. En önemli kaynağımız insan gücümüz. ‘Türkiye Yüzyılı’nı inşallah onlar inşa edecekler. Eğitime büyük önem veriyoruz. Bütçede en fazla pay eğitime ayrılıyor. Çok önemli mesafeler katettik.
Milli Eğitim bütçesine bakıldığında üniversitelerle birlikte 2 trilyonu aşan meblağ ayırdık. 2026 yılı bütçesinde bu rakam daha da yükselecektir. Öğrencilerimizin faydalandığı yurt ve burs imkanlarını da arttırmaya devam ediyoruz. Şu anda yurt sayımız 875. Bugün 81 vilayette üniversiteler var. 208 üniversite ile birlikte yurt kapasitesi 1 milyona ulaştı. Yüksek öğretimde öğrencilerimizin burs ve barınma imkanlarını karşılamak için gayret gösterdik. Anadolu’da kurulan yeni üniversiteler var. Akademik kadroların gelişimleri her geçen gün artıyor. Gelecekte başarılı üniversiteler arasında yer alacaklarına inanıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ankara’da Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada Türkiye’nin hedeflerinden söz ettiğini hatırlatan Bakan Tunç, şöyle devam etti:
Türkiye’nin her alanda gelişmesini ve kalkınmasını güçlü şekilde sürdürmenin gayreti içinde olduklarını ifade eden Bakan Tunç, “Ülkemiz, fiziki kalkınma, altyapı ve üstyapı yatırımları, ortaya çıkan dünya projeleriyle, yolları, köprüleri, barajları, şehir hastaneleri, üniversiteleri, enerji projeleri, milli savunma hamleleriyle, yüzde 80 yerlilik oranını yakalayarak çok önemli mesafeler katetti. Fiziki ve demokratik kalkınma anlamında büyük reformlara imza attık. Türkiye Cumhuriyeti ikinci yüzyıla başladı. Bir asır geride kaldı. Demokraside kesintili zamanlar oldu.
Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana başta devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Onların emanetlerine sahip çıkacağız ve bu ülkeyi dünyanın en güçlü ülkelerinden biri haline getireceğiz. Son çeyrek asırda hızlı kalkınma süreci içinde olduk. Hukuk devleti, temel hak ve hürriyetlerinin geliştirilmesi konusunda önemli mesafeler aldık. Anayasal reformlarla küçümsenemeyecek, vesayetçi anlayışın tasfiyesi ile beraber Anayasamızda gerçekleştirilen temel hak ve hürriyetlerin arttırılması anlamında sessiz devrim sayılabilecek çalışmalara imza attık. Vakit kaybetmeden gençliğimizi en iyi şekilde yetiştirerek teknolojide ve kalkınmada dünyada söz sahibi olacağız” dedi.
