Mağaranın içindeki muhteşem damlataşları gören çevre sakinleri, durumu Adıyaman Müze Müdürlüğü’ne bildirdi. Yetkililer, mağaranın ‘doğal mağara’ olarak tescillenmesi için gerekli incelemelere başladı.
Giriş kısmı yaklaşık 4×4 metre boyutlarında olan ve geçişin zor olduğu bu mağara, sarkıt ve dikitleriyle dikkat çekiyor. Mağaranın tavanından damlayan su damlacıkları, zamanla tabanda birikerek dikitleri oluştururken, yukarıdan sarkan sarkıtlar da birleşerek etkileyici sütunlar meydana getiriyor. Keşfedilen bu doğal oluşumlar arasında, 3 metre çapında ve 10 metre uzunluğunda bir sütun, büyüklüğü ve estetiğiyle göz alıyor.
Halen aktif olan su damlacıkları sayesinde sarkıt ve dikit oluşumu devam eden mağara, doğa tutkunları için keşfedilmeyi bekliyor. Adıyaman Müze Müdürü Mehmet Alkan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bu alanda gördüğümüz sarkıt ve dikitlerin birleşmesiyle oluşan sütunlar oldukça etkileyici. Kolonun yüksekliği yaklaşık 10 metre, çapı ise 3 metre civarında. Doğaseverlerin bu mağarayı ziyaret etmelerini öneriyoruz; çünkü burası dışarıya göre hem serin hem de sarkıt ve dikitlerin oluşturduğu muhteşem manzarayla dolu,” dedi.
Mağarayı yetkililere bildiren vatandaş Recep Kılınç ise, “Hayvan otlatırken bir mağaranın girişini fark ettim. İçeri girdiğimde, karşıma çıkan sütunlar beni çok etkiledi. Müze yetkililerine haber verdim ve gelmelerini rica ettim. Onlar da gelip inceledi, teşekkür ediyorum,” şeklinde konuştu.
Bu keşif, Adıyaman’ın doğal güzelliklerine bir yenisini daha eklerken, bölgedeki turizmi de canlandırma potansiyeli taşıyor.