Milli iradeye vurulan darbenin ve Türkiye demokrasi tarihinde bir kara leke olarak kalan 27 Mayıs 1960 müdahalesinin izleri, Adnan Menderes’in idamıyla derinleşti. 1950 seçimlerinde yüzde 52,7 oy oranıyla iktidara gelen ve 10 yıl boyunca Başbakanlık yapan Adnan Menderes, 17 Eylül 1961’de idam edilerek tarihe kara bir sayfa olarak geçti. Adnan Menderes’in idamı, dönemin mahkemesi tarafından verilen haksız bir karar olarak tarihe geçti.
Adnan Menderes, 1899 yılında Aydın’da dünyaya geldi. İzmir İttihat ve Terakki Mektebi ve İzmir Amerikan Koleji’ni bitirdikten sonra, 1931’de CHP Aydın milletvekili olarak seçildi. Ancak parti içindeki görüş ayrılıkları nedeniyle 1945’te CHP’den ihraç edildi.
Celal Bayar, Fuad Köprülü, Refik Koraltan ile birlikte Demokrat Parti’yi kurdu. DP, 1950 seçimlerinde büyük bir başarı sağladı ve Adnan Menderes, 10 yıl süren başbakanlık dönemi boyunca birçok önemli değişiklik gerçekleştirdi. Menderes döneminde Türkiye, serbest piyasa ekonomisine geçiş yaparak önemli adımlar attı ve uluslararası arenada da önemli gelişmelere imza attı.
Ancak 27 Mayıs 1960’ta gerçekleşen askeri darbe, Türkiye’nin demokratik tarihine kara bir leke sürdü. Darbeci subaylar tarafından kurulan Yüksek Adalet Divanı, Menderes’i ve diğer DP üyelerini yargılayarak idamlarına karar verdi.
Menderes’in son sözleri, “Hayata veda etmek üzere olduğum şu anda devletim ve milletime ebedi saadetler dilerim. bu anda karımı ve çocuklarımı şefkatle anıyorum…” dedi.
Adnan Menderes, 17 Eylül’de saat 13.21’de İmralı Adası’nda idam edildi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, 1990’da çıkardığı yasayla Menderes, Polatkan ve Zorlu’ya itibarlarını iade etti.