Hekimler, yönetmeliğin bilimsel temellerden uzak olduğunu ve hasta-hekim ilişkisini zedeleyen, şiddeti teşvik eden bir ortam yarattığını belirtiyor. Yeni düzenleme kapsamında, muayene sayısına dayalı teşvik sisteminin koruyucu sağlık hizmetlerinin doğasına aykırı olduğu ifade ediliyor. Ayrıca hekim bağımsızlığına müdahaleler, iş ve gelir güvencesindeki sorunlar, ebe ve hemşire eksikliklerinin devam etmesi gibi yapısal eksikliklere dikkat çekiliyor.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Emrah Kırımlı, Sağlık Bakanlığını eleştirerek, “Koruyucu sağlık hizmetlerini ticarileştirmek istiyorlar. Hastaların cebinden para alarak sağlığı korumak yerine, sağlıktan para kazanmayı amaçlıyorlar,” dedi. Bakanlığın aile sağlığı merkezlerine yönelik baskıcı yaklaşımını sürdürdüğünü de ekledi.
Aile hekimleri, raporların ücretli hale getirilmesine, mesai dışı ücret karşılığı hizmet verilmesine ve koruyucu sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesine yönelik adımlara karşı çıkıyor. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin ücretsiz olması gerektiğini savunan hekimler, düzenlemelerin halk sağlığını olumsuz etkileyeceğini vurguluyor.
Türkiye’de yaklaşık 29 bin aile hekimliği biriminden 2 bini boş durumda. Hekim başına düşen hasta sayısı, boş birimler nedeniyle 3 bin 100’den 3 bin 500’e yükseldi. Aile hekimleri, bu yükün altından kalkmakta zorlandıklarını dile getiriyor.
Sağlık çalışanları, yeni düzenlemelerin geri çekilmesi ve sistemde yapısal iyileştirmelerin yapılması taleplerini sürdürüyor.