Mayıs 2023 seçimlerinin sonucu Erdoğan’ın üçüncü (aslında dördüncü) kez cumhurbaşkanı adaylığının yolunu açacak bir siyasi güç vermiş görünüyordu iktidar partisine. O güç 31 Martta AK Parti’nin elinden çıktı gitti. Artık yüzde otuzlar bandına gerilemiş oy oranıyla bir anayasa değişikliği teklifini ne referanduma götürebilir ne de mecliste bu doğrultuda bir siyasi organizasyon düzenleyebilir.
Bu şartlar altında Erdoğan bir kez daha aday olsa bile yeniden yüzde ellinin üstünde oy alıp seçim kazanması çok uzak bir ihtimal olarak görünüyor.
Bu durumda AK Partinin tek çıkış yolu parlamenter sisteme geri dönmek. Ama ortağı “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden geri dönüş düşünülemez” diye ilan etti. “Her daim Erdoğan’ın arkasındayız” demesine rağmen seçimdeki yüzde 50+1 şartının kaldırılmasını bile kabul etmedi.
Demek ki AK Parti ve Erdoğan yeni bir yol bulmak durumunda.
***
İşte bu süreçte iktidar cenahı birden bire Özgür Özel’in ne kadar yapıcı, ne kadar demokrat bir siyasetçi olduğunu keşfetti. Hatta “15 Temmuz Gazisi” olduğu hatırlandı.
“Özgür Özel’i dış güçler oraya getirdi. Bay Kemal yerli ve milliydi hiç olmazsa” propagandasının miadı doldu.
Erdoğan kısa bir süre önce “Devrik genel başkan ile pek anlaşamaz hatta sık sık karşıya gelirdik ama yine de Bay Kemal’in kendisine göre bir siyaset tarzı vardı” diye konuşmuş, Özgür Özel için, “CHP’nin yeni genel başkanı ise tam bir hayal kırıklığı oldu” ifadesini kullanmıştı.
Siyasette bunlar oluyor. Konu iktidar partisinin 180 derece açı yapma kabiliyeti olunca zaten “Nereden nereye” falan diye konuşmaya gerek yok.
İhtiyaçlar değişince dostluklar da düşmanlıklar da değişiyor. Bazı köprüler geçildi, şimdi başka bazı köprülerin geçilmesi için yeni dostluklara ihtiyaç var. Gelgelelim bu o kadar kolay bir iş değil. Çünkü CHP’nin iktidar partisinin dostluğuna ihtiyacı yok. Kendi önünde siyaseten büyük bir imkan ufku açılmışken en zor döneminde iktidara koltuk değneği olmayı kabullenecek değiller.
Ancak tabii Erdoğan’ı “siyaseti yumuşatma süreci başlatmaya” mecbur bırakmış olmanın kredisini ceplerine koymaktan geri duracak değiller. CHP’nin bu kadar zaman sonra yalnızca oylarını arttırmasıyla değil siyasetin belirleyici aktörlerinden biri haline gelmesiyle de kazandığı pozisyonu tahkim etmeye çalışacaklar.
****