Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesinin ardından açılan davanın duruşmasına bugün de devam edildi. Çok sayıda iddialarının dillendirdiği duruşmaya ilişkin konuşan Siyaset Bilimci Fatih Yaşlı, Sinan Ateş’le ilgili kritik bir iddiayı gündeme getirdi.
TELE1’de konuk olduğu Gerçeğin Peşinde programında konuşan akademisyen Fatih Yaşlı, Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesiyle ilgili davası ve Sinan Ateş’in Hacettepe Üniversitesi’nde akademisyenlik yaptığı dönem ile ilgili bazı iddialarda bulundu. Yaşlı’nın Sinan Ateş Hacettepe üniversitesinde akademisyen olduğu dönemde muhalif öğrencileri ülkü ocakları üzerinden tehdit edip dövdürüyordu.
Yaşlı şu ifadeleri kullandı:
“Hacettepe Üniversitesi’nde akademisyenken devrimci muhalif öğrencileri ülkü ocakları üzerinden nasıl tehdit ettiği, nasıl onları onları dövdürttüğü, bunların hepsi bizim kulağımıza gelirdi. İkincisi kendi derslerinde uzun saçlı küpeli öğrencilere, kendi öğrencilerine neler dediğini biz o zamanlar bilirdik. Mesela biraz dekolte giyen, tırnak içinde söylüyorum açık giyinen öğrenci kadınlara neler söylediğini hepimiz bilirdik. Bunlar konuşulmuyordu. Konuşulmaya başlandı. Kişisel mesele olarak değil, başka bir şey anlatmaya çalışıyorum. Bu davanın önemi şudur ki., 65 yıldır varlığını devam ettiren bir siyasi hareketin ne olduğu aslında neyi temsil ettiği konuşulmaya başlandı. Üstelik bir zamanlar kendilerine mensup olan, o ideolojiye o ülküye inanan bir grup insan da o hareketin aslında tarihsel olarak neyi temsil ettiğini anlamış oldu.”
Fatih Yaşlı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in “Eşim de daha önce birisini dövdürmüştü” açıklaması üzerine şunları söyledi:
“Özellikle Sinan Ateş’in eşinin söylediği “Sinan da birilerini dövdürmüştü ve ben ona utanmıyor musun akademisyensin sen dediğimde, “Eğer ben bunu yapmazsam beni de cezalandırırlar.” dedi.” kısmı bir itiraftır. Hareketin geleneğine dair, bir siyasal şiddet yapılanması bir paramiliter güç olduğuna dair çok net bir ifadedir. Oradaki lider teşkilat doktrin üçlüsünün nasıl işlediğine dair de bir itiraftır. Ama Sinan Ateş yaptığı icraatları yukardakiler eğer yapmazsam beni cezalandırırlar diye yapmadı. İnandığı için yaptı.”
Dava üzerine Yaşlı, sanıkların kolektif bir savunma kurduğunu söyleyerek şöyle konuştu:
“Bunun gerisinde meselenin öyle ya da böyle MHP ve ülkü ocaklarına uzanmasını engelleme çabası var. Bu da organize edilmiş. Bakın örneğin, MHP’nin avukatlarının duruşmaya, davaya müdahilliği kabul edilseydi avukatlarla sanıklar bu ortaklaşmış stratejiyi devam ettireceklerdi. Mahkeme buna izin vermedi. Şimdi sanıklar kendi aralarında bu kolektif savunmayı devam ettiriyorlar. Bunun aslında bu bir siyasi cinayet değil alacak verecek meselesi olduğunu söylüyorlar. İkinci olarak şunu söylüyorlar, biz aslında öldürmek için ateş etmemiştik yaralayacaktık. Şimdi onun üstüne bir savunma uydurulmuş, halbuki bütün dosyaya bakıldığında doğrudan öldürmek için ateş ettikleri görülebiliyor.”