Akademisyenlerin 08.00-17.00 çalışma saatlerinde üniversite kampüsü içinde olmaları gerektiğine yönelik baskılar dava konusu olmuştu. Danıştay 8. Dairesi 2018 yılında verdiği kararda akademisyenlerin yaptıkları işin koşulları gereği akademik üretim için mesai saatlerinde fakülte binası dışında bulunabilecekleri kaydedilmişti.
Akademisyenler, okul giriş çıkışlarında kart bastıklarını ve yönetimin kanunsuz şekilde bu verileri kaydederek YÖK Kanunu’na uygun olarak verilmediği için düşük olan maaşlarda ekstra kesintiler yapıldığını söyledi. Akdemisyenlerin paylaştığı belgelere göre yönetim kesintileri maaşa “ücretsiz izin” olarak yansıtıyor. Maaşlarından kesinti yapılacağına dair kendilerine herhangi bildirim yapılmadığını ve kesintinin neye göre hesaplandığını da bilmediklerini kaydeden bir akademisyen, maruz bırakıldığı hak ihlalini şöyle anlattı:
“Kart meselesini ilk sorduğumuzda güvenlik amaçlı olduğu ve dışarıdan yabancı kişilerin fakülteye elini kolunu sallayarak girmemeleri için yapıldığı ve kesinlikle kayıt tutmayacağı söylenmişti. Bunların hepsinin kaydının tutulduğunu ve hesabının sorulduğunu görüyoruz. Ara vermeden ders yapmışım ama erken çıktığım söylenerek ücret kesintisi yapılıyor. Kesintiler maaş bordrosuna “ücretsiz izin” olarak yansıtılıyor. Bütün hocaların giriş çıkışlarının kaydı tutuluyor herkese ona göre ödeme yapılıyor.”
“Akademisyenin değerlendirilme ölçütü üniversite kampüsünde, binasında olup olmaması üzerinden değil görevini tam olarak yapıp yapmaması üzerinden olmalı. Derse girmek, bilimsel araştırmalara yardımcı olmak, dekanlıkça verilen görevleri yerine getirmek gibi fakat bunlar hiçbir şekilde dikkate alınmayıp okulda bulunan zaman üzerinde bir değerlendirmeye tabi tutuyoruz.Maaşlarımız yattığında gördük ki herkesten günlük ücretler kesilmiş. Haberimiz olmayan bir şekilde bordroyu aldığımızda ‘ücretsiz izin’ yazıyordu fakat biz biliyoruz ki ücretsiz izin çalışana tebliğ edilmeden, rızası olmadan işveren tarafından tek taraflı olarak verilemez.Her hocadan farklı günlerde kesintiler yapılmış.”
“Geçtiğimiz yıllarda sözleşme imzalayacakları zaman hocaları tek tek yönetim katına çağırıp ‘Ücretsiz izin dilekçesini imzalamazsanız sözleşmeyi de imzalayamazsınız’ diyerek tehdit ettiler ve bu ücretsiz izni haftanın bir günü ya da iki gün olacak şekilde imzalamalarını istediler. İki sene önce imza alarak yapmaya çalıştıkları kesintileri bu sefer hiçbir bilgi vermeden doğrudan maaşlarımıza yansıttılar. Kiminden sekiz kimimizden 10 bin lira kesinti yapıldı ve bu kesintiler yıllardır çalışma biçimini değiştirmemiş olan akademisyenlerden yapılıyor.”
Akademisyenlerin haftalık ders saati yükünün 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu ile düzenlendiğini hatırlatan akademisyenler,asgari ders saati üzerinde ders verdiklerinde ek ödeme yapılmadığını şöyle anlattı: