“ZEYBEKÇİ’Yİ KINIYORUZ”
Direniş Çadırı gönüllüsü Harun Özkarakaş, AKP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci’nin açıklamasını hatırlattı. Özkarakaş, “Zeybekçi ‘katliam ayrı, ticaret ayrı’ diye bir garabet açıklama yaptı. Bu açıklamayla İsrail ile yapılan kirli ticareti normalleştirdi. Katliamı basitleştirdi. Zeybekçi’nin Filistin gibi bir davası yoktur olsa olsa İsrail gibi davası vardır. Zeybekçi’yi bu garabet açıklamasından dolayı kınıyoruz.” şeklinde konuştu.
Bu kirli siyasi ve ticari ilişkiden rahatsız olduklarını dile getiren Özkarakaş, “Somut adımlar atın, meydanda hamaset atmayı bırakın. Filistin üzerinden duyar kasmayı bırakın.” dedi.
Direniş Çadırı adına basın açıklaması yapan Ali Altıntaş da Filistin halkının yanlarında olduklarını ifade etti. Altıntaş, “Filistin için sadece göz yaşı dökmenin yetmeyeceğini, ABD ve İsrail’i kınamakla Gazze’ye nefes olunamayacağını cümle aleme ilan ettik. Talebimiz açık ve netti; İsrail’le tüm hızıyla devam eden ticaret başta olmak üzere tüm ilişkiler derhal kesilmeliydi. Aylardır süren yüzlerce eylemde, bizimle birlikte birçok farklı inisiyatifin dile getirdiği bu hakikat sonunda görmezden gelinemeyecek kitlesel bir talebe dönüştü. Hakkı haykıran bu sesin kısılamayacağı, aksine toplumdaki karşılığının giderek güçleneceği anlaşılınca AKP iktidarı, İsrail’le ticarete kısıtlama kararı aldı.” diye konuştu.
“KISITLAMA YETMEZ, AMBARGO GEREK”
Ticaret Bakanlığı’nın İsrail’e aralarında inşaat demirinden yassı çeliğe, mermerden seramiğe kadar 54 ürün grubunu kapsayan ihracat kısıtlaması getirdiğini hatırlatan Altıntaş, özetle şöyle konuştu:
“Siyonizme giden bir demir parçasını daha engelleyecek her adım bir kazanımdır ancak 185 gün sonra gelen sınırlı ve belirsiz bir kısıtlama ile yetinecek miyiz? 185 gün boyunca siyonizmi besleyerek ona can suyu olan, Gazzeli kardeşlerimizin kanına giren rantçı sermayeye ve onlara bu ticaret iznini tanıyan yöneticilere hesap sormayacak mıyız? Daha da önemlisi, tam bir boykota dönüşmediği sürece kısıtlamanın ticareti durdurmadığını, yani ihanetin devam ettiğini haykırmayacak mıyız? Niçin ‘Kısıtlama yetmez, ambargo gerek’ diyoruz? Çünkü hâlâ Gazze açlıktan ölürken Siyonistleri bu topraklardan giden gıda ürünleri besliyor. Çünkü Azerbaycan petrolü Türkiye üzerinden İsrail’e akmaya devam ediyor. Çünkü Zorlu gibi yerli sermayeler, Siyonistlerle kirli ticaretlerine tam gaz devam ediyorlar. Bugün hem İsrail’le ticaretin tamamen sonlandırılması talebimizi bir kez daha hatırlatmak, ‘kısıtlama’ ile ihanetin bitmediğini ilan etmek hem de İsrail’i koruyan yabancı üslerin derhal kapatılmasını istemek için buradayız.”
“İNCİRLİK VE KÜRECİK ÜSLERİ KAPATILSIN” TALEBİ
Ali Altıntaş, İncirlik ve Kürecik üslerinin kapatılması gerektiğini vurgulayarak, “İsrail’in şu an dünyadaki en önemli müttefiki ABD, Kürecik Radar Üssü’nü 2012’de kurmuştur ve hâlâ yönetiminde NATO’nun ABD-Avrupa Ordusu bileşeni yer almaktadır. Hal böyle iken Kürecik radarının elde ettiği istihbaratın İsrail’le paylaşılmadığını iddia etmek mümkün mü? İsrail’e şu an açıkça silah satan, siyonizmin yanında saf tutan NATO unsurlarının, özellikle Almanya’nın kontrolündeki bir radar ağının İsrail’i korumadığına mı inanmalıyız? Kürecik radarının ve İncirlik Üssü’nün İsrail’i kollayan rolleri ortadayken yapılması gereken artık bellidir; üsler kapatılmalı, emperyalistlerle askeri ittifak sonlandırılmalıdır.”