Artan enflasyonla mücadele edemeyen vatandaşlar, içme suyu masraflarını kısmak için sağlığa zararlı olduğu söylense de kaynaklardan su doldurmaya devam ediyor. ‘Dağdan, ormandan doğal kaynak suyu’ düşüncesiyle yol kenarındaki çeşmelerden akan suya ilgi çoğaldı.
Antalya’da kent merkezine yakın çeşmelerde damacana, 5 litrelik plastik şişe veya büyük kovalara su doldurmak için sıraya girenler, uzun kuyruk oluşturdu. Yakın bölgede oturanlar günlük ihtiyacı kadar su alırken, bazıları aracıyla, bisikletiyle çeşmeye gelip kova ve şişeleri doldurduktan sonra suyu evine götürdü. Bazıları meyve yıkayıp, kaynak çevresinde piknik yaparken bazıları da serinlemek için suya girip, aktığı yerde vakit geçirdi.
Konyaaltı ilçesine bağlı Hurma Mahallesi’nde Değirmen Önü olarak bilinen kaynaktan su dolduranlar ise belediye tarafından yıllardır asılı olan ‘Belediyemiz tarafından bu su kaynağında yaptırılan analiz sonucunda koliform bakterisine rastlanmıştır. İçme suyu olarak tüketilmesi uygun değildir’ yazılı uyarı tabelasına aldırış etmedi. Uyarı yazısındaki ‘tüketilmesi’ yazısı ile bakteri parametresini belirten alanın sarı boyayla kapatıldığı, büyük harflerle belirtilen ‘uygun değildir’ ibaresinin de zemin rengi olan bilinmeyen kişilerce beyaza boyanmasının ardından su dolduranların artmasıyla tabela değiştirildi.
Sudaki bakteri nedeniyle tüketiminin uygun olmadığı belirtilen yeni tabela asan belediye ekipleri, alana girişi bahçe teli ile kapatıp, telin üzerine dikenli tel çekti. Kaynaktan numune alan ekipler, suyun yeniden analizini gerçekleştirdi. Analizde 100 mililitrede 1 kob (koloni oluşturan birim) escherichia coli, 59 kob koliform bakterisi tespit edildi.
Uyarı tabelasının yenilenmesi, 4 Haziran’da alınan numuneyle bakteri varlığı sürdüğünün belirlenmesi ve önlem amacıyla dikenli tel ile çevrilmesine rağmen vatandaşlar su almaya devam etti. Bahçe telini kesip alana giriş için yeni kapı oluşturanlar, pet şişelere su doldurup evine götürmeyi sürdürdü. Mahalleli, yıllardır içme suyu olarak kullandıkları kaynaktan akan suyun sağlıklı olduğuna inandıklarını savundu. Kaynaktaki bakteri varlığına inanmayanlar ‘alanın satılacağı’, ‘su firmalarının daha fazla kazanç için uydurduğu’, ‘çevredeki apartman sakinlerinin kaynaktaki yoğunluktan şikayetçi olması’ gibi nedenlerle suyun sağlığa zararlı olduğu yönünde algı oluşturulmaya çalışıldığını gerekçe gösterdi.
Mahallelilerden Mustafa Erdemir, geçmişte kaynaktaki sudan içme suyu ihtiyacını karşıladığını anlattı. Bakteri uyarısının ardından kaynaktan su almadığını belirten Erdemir, “Halk buradan su almaya devam ediyor. Sorduğumda ’30 yıldır buradan su içiyoruz. Bir şey olmadı’ diyorlar. Bazıları bunun rant için yapıldığı kanaatinde. Buranın birisine verileceği düşüncesiyle uyarıya inanmıyor. Bakteri tespit edildiyse sağlığımız için belirtilen uyarıya uymamız gerektiğini düşünüyorum” dedi.