Belirli bir okulda veya eğitim kurumunda okulun ihtiyaç duyduğu öğretmen kadrosunun fazla olması durumunda fazla olan öğretmenler ‘norm fazlası’ olarak adlandırılıyor. Hizmet puanı en az olan öğretmen ‘norm fazlası’ olarak belirleniyor. Norm fazlası olan öğretmen, ihtiyaç olan başka bir okulda geçici bir süre için görevlendirilebiliyor veya kanuna göre tercih ettiği başka bir okula atanabiliyor. Fakat bu yıl Millî Eğitim Bakanlığı’ndan gelen yazıyla norm fazlası öğretmenlerin tercihleri dışında atamaları yapıldı. Bu durum nedeniyle öğretmenler mağdur olduklarını dile getiriyor.
İngilizce öğretmeni olarak 14 yıldır görev yapan bir öğretmen, aynı okulda 4 İngilizce öğretmeni olduğu için ders saatlerinin talebi karşılamadığını ve hizmet puanı en düşük öğretmen olarak norm fazlası sayıldığını aktardı. Adresinden uzak bir okula ataması yapılan öğretmen, “Okula göre belirlediğim ev boşa çıkmış oldu. Daha fazla trafik çekiyorum. İşin psikolojik tarafı da var” diye konuştu.
Öğrenci sayısı azalan bir okulda, haftada 2 saatlik görülen fizik dersinin de ders sayısı azalmış oldu. Böylelikle 4 yıldır görev yapan fizik öğretmeni, haftalık ders saatlerinin azalması nedeniyle norm fazlası durumuna düştü. Görev yaptığı okulda fizik öğretmeni ihtiyacı kalmadığı için başka okullara görevlendirildiğini söyleyen öğretmen, “Geçen sene bir öğretmen arkadaşımız İl Milli Eğitim’de görevliydi. O arkadaş, İl Milli Eğitim’deki görevini bırakıp okula devam edince en düşük hizmet puanı olan kişi ben olduğum için norm fazlası oldum” sözleriyle durumunu anlattı.
İkinci dönem için başka bir okula kadrosunun alındığını söyleyen öğretmen, “Kadromun olduğu okulda fizik öğretmeni ihtiyacı olmadığı için ilçedeki diğer okullarda çalışıyorum. Yan derslere, müzik gibi derslere de girerek ders saatini tamamlıyorum. Mecbur başka derslere giriyorsunuz. Çünkü KPSS atamalarını, norm atamalarını, eş durumu atamalarını organize edemiyorlar. Bazı okullarda ihtiyaç olmadığı halde fizik öğretmeni ataması oluyor, bazı okullarda ihtiyaç olduğu halde norm görünmüyor” diye konuştu.
Fizik öğretmeni, dönem içerisinde okul değiştirmenin zorluğunu, “Beş aydır bir okulda çalışıyorum. Burada bir sistem kurdum. Proje hazırlıyorum. Bu çalışmaların tamamı yarım kalacak, yeniden başka bir okula gideceğim. Okula göre ev kiraladım. Şimdi ulaşım zor olacak” sözleriyle anlattı.
11 yıldır kamuda çalışan matematik öğretmeni, Ataşehir’de ikili (sabahçı-öğlenci) eğitim veren okulda çalışıyordu. Okul tam gün öğretime dönüştürüldü, ardından ‘proje okul’ olarak belirlendi. MEB tarafından belirlenen bazı okullar, ‘proje okul’ olarak adlandırılıyor. Bu okullar, bölgesel veya uluslararası projelerde yer almaları için seçiliyor.
Öğrenci sayısının azaltıldığı bu okuldaki öğretmen de norm fazlası oldu. Öğretmen, “Okul boşaltıldığı için ben bu şekilde norm fazlası durumuna düştüm. İkili eğitimden olması gerektiği gibi tekli eğitime döndü, arkasından da ‘proje okul’ yapılıp öğretmenler norm fazlası haline getirildi” dedi. Proje okulu öğretmeni olması nedeniyle istediği okulu tercih edebildiğini söyleyen öğretmen, “Dönem içerisinde birdenbire sınıfı, okulu değişen arkadaşlar oldu. Evinden uzakta okula gitmek zorunda kalan bir sürü insan oldu” dedi.
Çalıştığı okulda 3 sınıfın boş olduğunu, daha önce çalıştığı İmam Hatip okulunda da bir katın boş olduğunu söyleyen öğretmen, okul ortalamasına göre öğrenci alan bir okulun sınıflarının 40-45 öğrenciyle eğitim verdiğine dikkat çekti. “Bu durum da norm fazlalığını oluşturuyor” diyen öğretmen, “Az kişilik sınıflarda norm fazlası durumuna düşerek kalabalık sınıfta derse girmek zorunda kalan öğretmenler oluyor. Hiç kimse küçücük bir sınıfta 45 kişiye ders vermek istemez” diye konuştu.