Zekeriya köyü, yaklaşık 25 haneden oluşan küçük bir yerleşim yeri. Geçmişte tarım ve hayvancılıkla uğraşan köy halkı, sadece birkaç kişiyle sınırlı olarak arıcılık yapıyordu. Ancak keşfedilen balın ünü yayıldıkça, köyde arıcılık faaliyetleri hız kazandı. 2.400 ile 3.000 metre rakımda üretilen bu balın kalitesiyle ilgili resmi araştırmalar devam ediyor. Orman Bölge Müdürlüğü de bu gelişmeyi desteklemek amacıyla köyde bir bal ormanı kurdu. Böylece Zekeriya köyü, Ardanuç ilçesinin ilk ve tek bal ormanına sahip oldu.
10 yıldır arıcılıkla uğraşan Erhan Altuntaş, köyde yaşanan bu dönüşümü şu sözlerle özetledi: “Yıllar önce köyümüzde farklı renkte bal keşfettik. Tüketilebilir mi diye tahlillere gönderdik. Çıkan sonuçlarda bu balın çok yüksek antioksidan değerlerine sahip olduğunu gördük. Bu süreçten sonra köyümüzdeki bal incelemeye alındı. Daha önce bal satmakta zorlanıyorduk, şimdi ise siparişlere yetişemiyoruz. Özellikle Aksu Yaylası’nda endemik türler bulundu. Bunun ardından Orman Bölge Müdürlüğü buraya bir bal ormanı ve konaklama yerleri yapmaya karar verdi. Biz de çok mutlu olduk, artık arılarımızı buraya getiriyoruz. Daha önce bal satışında zorlanırken, şimdi telefonla sipariş alıyoruz. Sağım yaptıktan 10 gün sonra balımız tükeniyor. Biz de bu nedenle daha fazla kovanla arıcılığı geliştirmeye karar verdik.”
20 yıldır arıcılıkla uğraşan Ahmet Pehlivan da köydeki arıcılık faaliyetlerinin artışını şu sözlerle anlattı: “Yıllar önce buradan alınan bal numunelerinde farklı renklerde ballar keşfedildi. Bu balları tahlile gönderdiğimizde, balın endemik türlere ait çiçeklerden elde edildiği ve çok kıymetli olduğu söylendi. Sonrasında yapılan testlerde bu balın her yıl aynı bölgede üretildiği tespit edildi. Bu durum köydeki arıcılık faaliyetlerini artırdı; eskiden 3-5 kişiyle yapılan arıcılık, şimdi 700-800 kovanla yapılıyor.”