Ham maddelerin marangozhaneye gelmesi ile birlikte ağaçların verilen siparişe göre kesilir şekillendirildiğini söyleyen Kalay, ince işçiliğin ise tamamen hayal dünyasındaki desenlerle mobilyalara işlendiğini ifade etti. 50 senedir el yapımı mobilyalarla birçok kişinin hayalini süsleyen Kalay, yıllar içerisinde birçok kişinin çırak, kalfa ve usta olarak çıkmasını sağladığını belirterek sipariş yetiştiremediği dükkanda tek başına çalışmanın zorluklarını işaret etti.
İlerleyen yaşı nedeniyle yapabileceği kadar sipariş alarak yaşamını sürdürdüğünü söyleyen Ali İhsan Kalay, her sabah aynı disiplin ile 70 metrekarelik dükkanın kepenklerini açtığını çayını demledikten sonra tozlanan aynasındaki yüz çizgilerine bakarak yoğun günlerin özlemini yad ettiğini söyledi.
Rusya, İngiltere, Hindistan ve Azerbaycan’a el yapımı mobilya, masa, ayna ve resim çerçevesi gönderdiğini söyleyen Ali İhsan Kalay, son 5 yıldır çırak bulamadığı için mesleği bırakmayı düşündüğünü aktardı. Eğitimini tamamlayan herkesin masa başı iş hayali olduğunu belirten Kalay, günümüzde zanaatkarlığa önem veren kimsenin kalmadığını ifade etti. 2-3 ay içerisinde Dükkanı kapatarak mesleğe veda edeceğini belirten Kalay, yaşlandığı için gücünün yetmediğini söyledi. Şimdiye kadar 5-6 kişi yetiştirdiğini ifade eden usta zanaatkar, “5-6 kişi yetiştirdim ama onlar da mesleği bıraktı. Maaşlı işlerin arkasından gitti. Çırak gelmiyor artık. Herkes masa başı iş istiyor” diye konuştu.
Yaptığı işin ince ve teknik bir iş olduğunu ifade eden Ali İhsan Kalay, bir çırağın usta olması ile birlikte evini çok rahat geçindirebileceği kadar kazanç sağlayabileceğini de vurguladı. Hala sipariş geldiğini ama yapamadığı için geri çevirdiğini ifade eden Kalay, “Yapacak gücüm yok. 70 metrekare dükkanım ben işi bırakınca ne olacak bilmiyorum. Çok üzülüyorum. Burayı devam ettiren olsa ne güzel olur, ölmezdi bu meslek” dedi.
