Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 20’si tutuklu 61 kişi hakkında Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın 10’uncu duruşması Sincan Cezaevi’nde görülüyor.
Duruşmanın başında mahkeme başkanı, müşteki ve tanıkların dinleneceğini belirtti. ”Müştekilerden eski patronu olduğunu söylediği eski AKP Ankara İl Yöneticisi Barış Kurt’un yönlendirmesi üzerine alacağını istediği için Ayhan Bora Kaplan ve adamları tarafından dişleri sökülerek kendisine 2 gün boyunca işkence edildiğini’ öne süren müşteki Erkan Doğan dinlendi.
Doğan,”Bu olay benim hayatımı geri dönülmez şekilde etkiledi. Benim olayımla ilgili temel sebep Barış Kurt’tur. Şirketin her işine koşturduğum için Kurt bana güvenirdi. Her yere beraber giderdik. Zamanla bildiklerim bana ağır geldi. Yasal olmayan işlere karışıklığı için vicdanen rahat değildim. Daha sonra yanından ayrılmayı kafama koydum. Kurt, bana o tarihte hakkımı vermek istemedi. Yanından ayrıldıktan sonra iletişimimiz kesilmedi. Ben daha sonra bir büfe aldım kendim. 25 Temmuz’dan birkaç gün sonra mesaj atıp alacağımı istedim. Artık canıma tak etmişti. Alacağımı vermezse ‘Kimse Yok mu Derneği’ ile bağlantısını açık ederim diye mesaj attım. O da rahatsız oldu bundan. Beni 2 gün bir yerde alıkoydular. Ayhan dişlerimi çekti, Muhammed Kaplan ve Adnan Kaplan yardım etti.” iddiasında bulundu.
Bunun üzerine Muhammed Kaplan, Erkan Doğan’a bağırdı ve salonda gülüşmeler oldu. Mahkeme başkanı araya girerek ‘’Dışarı atarım, bir daha buradan ses çıkmayacak’’ dedi. Mahkeme Başkanı’nın uyarısının ardından açıklamalrına devam eden Doğan, ‘’Tuvaletim geldiğinde ‘seni tuvalete mi götüreceğiz, altına yap’ dediler. Canları sıkıldıkça bana şiddet uyguluyorlardı. Ben onlara ‘beni öldürün ama bana eziyet etmeyin’ dedim. Ama bunu yapmadılar çünkü Ayhan Bora Kaplan bunu yapmak zorundaydı çünkü yanına Barış Kurt’u çekmek istiyordu ve bunu da başardı. Ben kaçırıldım, eziyet gördüm, aç bırakıldım. Semih Arslan ile aralarında ‘Bağlum’da mı halledelim’ dediğini duydum. Beni öldürüp intihar sürü vereceklerini anladım. Bunlar o kadar profesyonel ki kendi deyimleriyle ‘siyasi konjonktürü’ de arkalarına alarak hareket ediyorlar. Yasaklı madde kullanıp sızdıkları bir anda ellerimin bağını çözerek kaçtım ve o sırada beni gören memurlar 155’i aradılar ve ardından zaten polis geldi.” iddiasında bulundu ve şunları söyledi: