AYM’den Erdal Güney’e verilen ‘cumhurbaşkanına hakaret’ cezasına hak ihlali kararı

AYM’den Erdal Güney’e verilen ‘cumhurbaşkanına hakaret’ cezasına hak ihlali kararı

Birgün gazetesinde yer alan habere göre, Erdal Güney’in 2014 senesinde yazdığı ‘Babacım babacım’ adlı şarkısı hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan’ın şikayeti sebebiyle başlatılan soruşturmada ilk olarak kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmişti. İtiraz üzerine karar kaldırılırken sanatçı Erdal Güney suçlanmış ve ‘cumhurbaşkanına hakaret’ iddiasıyla 11 ay 20 gün mapus cezasına çarptırılmış, kararın açıklanması geri bırakılmıştı.

Karara müteveccih itiraz süreçlerinin harcanmasının ardından Erdal Güney’in avukatları Sema Özdemir ve Erdal Fatih Çanakçı, Anayasa Duruşması’ne fertsel müracaatta bulundu. Müracaatta, Erdal Güney’in düşünce ve ifade hürlüğü hakkının ihlal edildiği vurgulanırken, “Kararın açıklanmasının geri vazgeçilmesi bu vaziyeti ortadan kaldırmamaktadır. Müvekkil ceza tehdidi altında yaşamaya zoraki kılınmış, düşünsel ve sanatsal yapımı ve hürlüğü üzerinde oluşturulan büyük baskı ve tehdit ile bahsi geçen temel hak ve hürlükleri ihlal edilmiştir” denildi.

AYM, birleştirilmiş dosya üzerinden 29 Mart 2023’te verdiği kararında, müracaat eticiler hakkında kararın açıklanmasının geri vazgeçilmesi kararları verilmesinin ifade hürlüğü ile buluşma ve şov yürüyüşü tertip etme haklarını ihlal ettiği iddiasını inceledi.

Mevzubahisi cezalar AYM kararında, “Müracaat Eticiler, muhtelif biçimlerde açıkladıkları düşünceleri veya katıldıkları buluşmadaki ve şov yürüyüşlerindeki eylemleri sebebiyle mapus ya da adli para cezalarıyla cezalandırılmış ancak HAGB kararı verilerek beş sene vakitle teftiş altına alınmıştır” diye özetlendi ve devamında “Bu sebeple mevzubahisi HAGB kararlarının tümünün müracaat eticilerin ifade hürlükleri ile buluşma ve şov yürüyüşü tertip etme haklarına müdahale oluşturduğu neticesine varılmıştır” denildi.

AYM, ‘Atilla Yazar ve ötekileri’ müracaatında verdiği kararına da atıf yaparak ‘kararın açıklanmasının geri vazgeçilmesi’ tertip etmesi hakkında şunları kaydetti:

“Derece duruşmalarının uygulamaları araştırıldığında HAGB önerisinin suçlamanın henüz başında sorulmasının ve özellikle kararın temel istikametinden rastgele bir biçimde sorgulanmıyor olmasının ciddi bir iş yükü baskısı altında bulunan hâkimlerin suçlamada usul teminatlarını istismar etmelerine ve mahkûmiyet ve salıverilme kararı arasında sıkıştığında takdirini mahkûmiyet kararından yana kullanmasına yol açtığı kanısına erişilmiştir. Nitekim HAGB müessesesinin getirilmesiyle salıverilme karar oranlarının düştüğünü sarihçe gösteren adli istatistikler ve HAGB ile sonuçlanan ve ifade hürlüğüne müdahale teşkil eden mevzularda Anayasa Duruşması tarafından verilen çok sayıda ihlal kararı da bu kanıyı yardımlar kalitededir. Ayrıca HAGB ile sonuçlanan suçlamalarda anılan ihlal kararlarının ehemmiyetli çoğunluğunun ifade hürlüğüne yönelen müdahalenin demokratik bir cemiyette lüzumlu olup olmadığının alakalı ve yeterli mazeretle gösterilememesinden kaynaklandığı reeli de derece duruşmalarının HAGB kararlarında bahane mevzusunda ikna edici olmaktan uzak ve keyfî kararlar verdiğini göstermektedir.”

AYM, kararında açıkladığı bu gibi bahanelerle müracaat eticiler hakkında verilen ‘kararın açıklanmasının geri vazgeçilmesi’ kararları sebebiyle Anayasa’da güvence altına alınan ifade hürlüğü ile buluşma ve şov yürüyüşü tertip etme hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Dosyaların, yine suçlama yapılmak üzere ilk derece duruşmalarına sevk edilmesine karar verdi.

AYM, 1 Ağustos 2023’te Resmi Gazete’de yayımlanan kararında da ‘kararın açıklanmasının geri vazgeçilmesi’ tertip etmesini iptal etmişti.

Exit mobile version