2 Ağustos 2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan AYM kararı, İletişim Başkanlığı’nın bazı yetkilerini iptal ediyordu. Ancak bu kararın yayımlandığı gün, AYM’nin internet sitesine erişim sağlanamaması ve sosyal medya paylaşımlarının silinmesi, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. AYM, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, erişim sorunlarının yoğun internet trafiğinden kaynaklandığını belirtti.
Hükümet yetkilileri, AYM’nin kararına saygı duyduklarını ve kararın İletişim Başkanlığı’nın çalışmalarını etkilemeyeceğini açıkladı. Hükümet, daha önce de yaptığı gibi, Anayasa Mahkemesi’nin en yüksek yargı mercii olduğunu vurguladı. Buna rağmen, sosyal medyada ve kamuoyunda, yaşanan erişim sorununun kasıtlı olup olmadığına dair tartışmalar devam etti.
Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının ve açıklamalarının halka açık bir şekilde paylaşılması gerektiği konusundaki hassasiyet, bu olayla bir kez daha gündeme geldi. Yaşanan erişim sorunları ve sosyal medya paylaşımlarının silinmesi, teknik bir aksaklık mı yoksa sansür mü olduğu sorusunu beraberinde getirdi. AYM’nin “Kararlarımız Resmi Gazete’de duruyor. Sadece sitemize yoğunluktan ulaşılamıyor” açıklaması, sosyal medya kullanıcılarını tatmin etmekten uzak kaldı. İletişim Başkanlığı’nın yetkilerini tırpanlayan AYM kararının yer aldığı tweetin silinmesini örnek gösteren sosyal medya kullanıcıları, “Bu kararı da yoğunluktan mı sildiniz” yorumlarında bulundu.
Anayasa Mahkemesi’nin bu açıklamaları ve yaşanan erişim sorunları, Türkiye’de basın özgürlüğü ve ifade hürriyeti konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.