Öte yandan Ateş, bugünün hem bayram hem Babalar Günü olduğunun altını çizerek “Benim çocuklarımın elini öpebileceği, hediye verebileceği, bayramını kutlayabileceği bir babası yok” ifadesini kullandı.
Çünkü ne zaman yorulsam, ne zaman umutsuzluğa kapılsam, ne zaman korksam omzumda şerefli kadınlarımızın o güçlü elini hissedip yeniden toparlanıyorum. Ne zaman sendelesem “Sakın yıkılma, korkma, doğrul Ayşe!” diyorlar. Onların verdiği güç ve güvenle karanlığın üzerine korkmadan, kararlılıkla yürüyebiliyorum. Biliyorum ki arkamdalar, biliyorum ki karanlık en çok onlardan korkuyor.
Gelinen noktada kadınlarımızın başı çektiği bu adalet arayışı kendi kalıbını yırtarak bugüne dek bu ülkede adalet arayan herkes için sembolik bir mücadeleye dönüştü. Her ne kadar vicdanı paramparça olsa da elinden bir şey gelmeyen, Gazze’deki, Urumçi’deki ya da dünyanın herhangi bir yerindeki mazluma adalet götüremeyenler için büyük bir vicdani kıymete kavuştu.
Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, mesajında şu ifadelere yer verdi;
Bu adalet arayışında adalet arayan her kadınımız bir meşale oldu, her erkeğimiz bir fener. Karanlığın kaçacak yeri kalmadı. Bizim tahammül edecek sabrımız yok. Ya kıyamet kopacak ya da adalet yerini bulacak.
Unutulmasın ki babasız bütün çocukların babası devlettir. Bugün hem bayram hem de Babalar Günü ve benim çocuklarımın elini öpebileceği, hediye verebileceği, bayramını kutlayabileceği bir babası yok.”