MHP’ye yakınlığıyla bilinen Bengü TV’de konuşan Yaşar Yıldırım, 12 Eylül askeri darbesini hatırlatarak, “En önemli mesele: Bizden itirafçı çıkmamıştır. Türk milliyetçilerinden, Ülkü Ocaklarından, MHP’den itirafçı çıkmamıştır. Hiç kimse, ‘Efendim, şuraya iftira atayım da beni serbest bırakın.’ dememiştir. Adam gibi yapmış, adam gibi durmuştur” demişti.
Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, Yıldırım’ın bu sözlerini alıntılayarak, 2 soru yöneltti.
Ateş’in paylaşımı şöyle:
“Dün geceden beri birkaç kez izledim. Fakat ne anlatmak istediğini bir türlü anlamadım. Konuşulan konuyla ilgisini kuramadım. Öncelikle sizlerin bu konu hakkındaki düşüncelerini almak istiyorum. Ardından kendisine iletmek istediğim bazı konular, yöneltmek istediğim birkaç soru var:
Hiç kimse MHP ve Ülkü Ocaklarını, sizin kurumsal kimliğinizi hedef almıyor, yargılamıyor. Bunu siz iddia ediyorsunuz. Bizim iddiamız kurumsal kimliğinizin arkasına saklanan suçlular olduğu yönünde. Evimde oturduğum, ağzımdan MHP ve Ülkü Ocaklarına dair tek bir kelimenin dahi çıkmadığı dönemde, bundan bir yıl önce, bu siyasi cinayet dosyasında “azmettirici” sıfatıyla yargılanan Tolgahan Demirbaş, yapılan SEGBİS sorgusunda, tutuklanmasına gerekçe olarak şunu gösteriyor: ‘Bu olay üzerinden MHP ve Ülkü Ocakları zan altında bırakılmak isteniyor. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı’na zarar verilmek isteniyor.’
Sorularım ise şöyle:
1-) Tolgahan Demirbaş kimdir ki onun suça karıştığı tespit edilip tutuklanması MHP ve Ülkü Ocakları’nı zan altında bıraksın ve dolayısıyla Cumhur İttifakı’na zarar versin? Sizce neden kendini bu önemli pozisyonda görüyor?
2-) Önüne dosyayı alıp inceleyen gazeteciler TV ekranlarında her gün konuşuyor. Konuşulanların yalan ve iftira olduğunu söylüyor, ‘algı operasyonu’ olduğundan bahsediyorsunuz. Şu ana kadar TV ekranlarında konuşan bu gazetecilerin yalan ve iftiraları hakkında suç duyurusunda bulundunuz mu?”