Burası Malatya’nın kalbi diyebiliriz. Valiliğin karşısında bir alan tamamı 156 dönüm. Burada daha önceden beri ticaretini devam ettiren 22 grup esnaf arkadaşımız var. Biz rezerve alanda çalışmalara başladık ama bir taraftan da şehirlerin psikolojisini düzeltebilmek, merkezlerini bu harabe vaziyette kurtarabilmek amacıyla da şehir merkezlerinde bir an önce bu tür yerlere başladık. Toplamda burada 5200 kadar iş yeri olacak.Zeminde dükkanı bulunan bütün esnaflara dükkan vermeye çalışacağız, üst katlar için büro, ofisler vereceğiz. Burası bittiğinde ticaret yeniden canlanacak. 22 esnafın çarşısı bulunuyor burada. Burada 600 kadar konut olacak.
Bizim buralardaki en büyük zorluğumuz zeminlerin çürük olması ve sıvılaşmış olması. Zaten yıkıma da genellikle böyle şeyler sebep oluyor. Zeminin kurutulması, suların çekilmesi daha sonra fore kazık sistemiyle zeminde bu sağlamlaştırma çalışmalarını yapacağımız ortam bizim aylarımızı aldı. Zemin sıvılaşmış olunca çamur, balçık türü kaygan bir yapı oluyor. Siz bu kayganlığın üzerine 5-7 metre temel yapsanız, bodrum katlar yapıp inşa etseniz daha sonra depremde öyle bir kayganlaşıyor ki hiçbir şekilde dayanma şansı yok. O aradaki kaygan zemini geçip aşağıdaki sert zeminlere kadar ulaşmak lazım. “KABİNEDE DEPREM HARCAMALARI İSTİSNA OLUYOR”
Bizim kabinede mali işler geldiği zaman Mehmet Şimşek refleks gösterir, ‘oraya o parayı veremeyiz” şeklinde. Sıkı bir tasarruf tedbiri, para politikası var. O görevde kim olsa aynısını yapacak. Deprem bölgesi söz konusu olduğunda herkeste bir sesssizlik, tamam deniyor, itiraz edilmiyor. Dile kolay 100 milyar dolar. Gaziantep’te bir hanımefendi önümü kesti, “sizin yaptığınız konutlardan şurayı istiyorum” dedi. Ben de “hak sahibisiniz, kura çekiyoruz, şansına neresi düşerse orayı vereceğiz” dedim. O da “ben eşimi ve 2 evladımı kaybettim, şu karşı mezarlıkta yatıyorlar. Ben her gün kalkıp onlara selam vereceğim, ziyaret edeceğim” dedi. Gerçekten her gittiğimiz yerde gözyaşı devam ediyor. Bizde yaraları sarmak amacıyla gece gündüz demeden 14 aydır bakanlık olarak seferberlik ilan ettik. “ŞU ANA KADAR 76 BİN KONUTU TESLİM ETTİK”
Şu ana kadar 76 bin konut teslim ettik. Bir ay sonra yeniden kura çekmeye başlayacağız. Her ay 10 bin, 15 bin, 20 bin civarında, sene sonuna 200 bini bulacak kadar yeniden kuralar çekeceğiz. Bütün deprem bölgelerinde 1240 tane şantiyemiz var. 110 bin kişilik bir orduyla çalışıyoruz. Ayrıca 4 bin 333 köyde de köy evi yapıyoruz.
320 bin civarında vatandaşımıza kira yardımında bulunuyoruz. 590 bin kişi de konteynerde kalıyor. Kolay değil konteynerde yaşamak. Onların da haklarını verebilmek adına çok hızlı davranıyoruz
Konut olarak AFAD hak sahipliğini belirliyor. 400 bin civarında ev yapıp insanlara vermemiz gerekir diyor. 40-45 bin kadar da iş yeri yapmamız gerekiyor 450 bin bu arada mahkemelik olanlar var. İtiraz eden vatandaşlar var az hasarlı diyor veya hak sahibi olduğunu iddia ediyor derken 500 bin civarında bir hak sahibiyle bütün bu işleri bitireceğimizi düşünüyoruz.
Buradaki vatandaşın evi yıkıldığında, şunlar hak sahibi oluyorlar hak sahibi olduğu için bizim Antakya’da yapmış olduğumuz kurada kendilerine başka bir yer çıkabilir. Vatandaş derse ki ‘Ben oradaki hak sahipliğinden vaz geçiyorum, rezerv alan içinden istiyorum’ rezerv alandan veriyoruz ona. “250 BİNE YAKIN KONUT BURADA YOK OLDU”
Hatay ile Antakya neredeyse yok oldu. Defne büyük hasar aldı. İskenderun’da, Samandağı’da, Kırıkhan’da çok ağır hasarlar var. En çok hasar ki konut olarak 250 bine yakın konut burada yok oldu. Bu 64 milyar altyapı çalışmalarında hiçbir belediyemizi borçlandırmayacağız. Bunu biz hükümet olarak kendimiz yapacağız ve kendimiz yapıp bırakacağız. Çelik evlerde şu anda hızlı davranıyoruz. En güzel tarafı depreme dayanıklı olması. İkinci iyi tarafı aralarına 10 cm kalınlığında taşyünü koyuyoruz. Taşyünü dediğimiz malzeme, doğadan alınan taşın eritilip elyaflarına ayrılması, iplik iplik, incecik elyafların bir araya getirilerek yeniden bir katman oluşturulması. Tamamıyla doğal yapı. Bu şekilde ısı yalıtımlı müthiş evler çıkıyor ortaya. Hem depreme dayanıklı, hem ısı yalıtımlı. Bir güzel tarafı da yaz-kış demeden arkadaşlar bunu yapabiliyorlar. 4 bin 333 köyde yapıyoruz bunu. Şu anda 70 bin civarında ihalesi yapıldı. 8-10 bin tane daha yapıyor arkadaşlar. “VATANDAŞIMIZDA ‘DEPREMİN ALTINDAN AK PARTİ KALKAR’ GİBİ BİR ANLAYIŞ OLDU”
2 tane seçim atlattık. Haliyle seçimlerde de gündem maddelerinden birisi bu çevrelerde bu olmuştur. Benim bu bölgelerde gördüğüm 11 ilde de vatandaşta hükümetimize Cumhurbaşkanımıza karşı ‘Depremin hasarının altından AK Parti kalkar’ gibi bir anlayış oldu. “KENTSEL DÖNÜŞÜM İÇİN 3’LÜ GRUBUN YAN YANA GELMESİ GEREKLİ”
Kentsel dönüşümün doğru ve hızlı yapılabilmesinin bir tek yolu var. Üçlü bir grubun yan yana gelmesi. Birisi bakanlık, biz ve ekibimiz hazır. Para, arsa hazır. Bu işin ikinci ayağında belediyeler var. Üçüncü ayakta da vatandaş var. Belediye başkanlarımız, özellikle ilçe belediye başkanlarımız kendi mahallelerini gözden geçirecekler, oralarda çöküntü haline gelen veya yıkılmaya çok yüz tutan yapıları tespit edecekler. Onların kentsel dönüşümü için bir çaba içerisinde olacaklar, vatandaşla görüşecekler sonra bize gelecekler. Burada çok net olarak ifade ediyorum A’dan Z’ye hangi partili belediye başkanımız gelirse gelsin yeter ki kentsel dönüşüm için gelsin sonuna kadar imkanlarımızı paylaşmaya hazırız. “2000’DEN ÖNCE YAPILMIŞ OLAN YAPILARIN RİSK TAŞIYOR”