Çalışmanın yazarlarından ve Avustralya Ulusal Üniversitesi jeofizikçilerinden Prof Hrvoje Tkalčić, ‘torus‘ denen bölgede ortaya çıkan şeklin bir ‘donut’ı andırdığını belirtti:
“Donut’ın kalınlığını tam olarak bilmiyoruz. Ancak çekirdek-manto sınırının birkaç yüz kilometre altına ulaştığı sonucuna vardık” diye konuştu.
Hakemli bilimsel dergi Science Advances’ta yayınlanan araştırmaya göre gizemli yapı dış çekirdeği meydana getiren eriyik metal havuzu içinde.
Ekvator’a paralel uzanan yapı için Tkalčić “Çoğu kişi bunu bir çöreğe benzetirdi” dedi.
Dünya’nın manyetik alanının kaynağı olarak bilinen dış çekirdek, bu özelliğiyle hayati bir önem taşır. Uzmanlar, bu bölgenin daha iyi anlaşılmasının yüzeydeki yaşamın devamlılığı açısından kritik olduğunu vurguluyor. Dünya’nın manyetik alanı, Güneş’ten gelen zararlı yüklü parçacıklara karşı koruyucu bir kalkan işlevi görür ve bu alan, dış çekirdekteki erimiş demir ve nikelin hareketiyle oluşur.
Bu hareket, Dünya’nın manyetik alanını yaratan ve sürdüren dev bir dinamo gibi çalışır. İlginç bir şekilde, birçok gezegen bu tür bir dinamoya sahip değildir. Dünya’nın neden bu benzersiz yapıya sahip olduğu ise bilim insanları tarafından henüz tam olarak anlaşılabilmiş değil. Bu nedenle, dış çekirdeği incelemek, gezegenimizin derinliklerindeki sırları çözmek ve yaşam için hayati olan bu manyetik koruyucunun kökenini anlamak açısından büyük bir önem taşıyor.
Kaynak: Gerçek Gündem