Dünya genelindeki su kaynaklarının son 33 yıldaki en düşük seviyesine ulaştığı vurgulanan rapora göre, yaklaşık 3,6 milyar insan, yılda en az bir ay suya erişimde yetersizlik riskiyle karşı karşıya ve bu sayının 2050 yılına kadar 5 milyara çıkması bekleniyor.
Van Gölü’nde korkutan görüntü
Raporda, artan su ihtiyacına rağmen kaynaklardaki azalmanın ekosistemler ve tarım üzerinde olumsuz etkiler yarattığı kaydedildi.
DMÖ raporuna göre, özellikle Amerika’nın güney bölgelerinde yaşanan kuraklık, su kıtlığına yol açarken, Türkiye’nin İç Anadolu, Karadeniz, Marmara ve Akdeniz bölgelerindeki bazı nehirlerin akış debisi de normalin altına düştü.
2023 yılı, nehirler için en kurak yıl olarak kaydedilirken, buzul alanlarında son 50 yılın en büyük buz kaybı yaşandı. DMÖ, bu durumu uzun vadeli su tedarik planlaması açısından büyük bir tehdit olarak değerlendirdi.
İklim değişikliğinin hidrolojik döngüyü bozduğunu ve aşırı hava olaylarıyla su kıtlığının yaygınlaştığını ifade eden DMÖ, 2023’ün aynı zamanda kaydedilen en sıcak yıl olduğunu ve bu yazın da tarihin en sıcak yazı olarak kaydedildiğini belirtti.
DMÖ, BM Su Örgütü’nden alınan verilere atıfla, dünya çapında yaklaşık 3.6 milyar insanın yılda en az bir ay suya yetersiz erişim tehdidiyle karşı karşıya olduğunu ve bu sayının 2050 yılına kadar 5 milyara çıkmasının beklendiğini belirtti. Dünya, 2023’te kaydedilen en sıcak yılı yaşamıştı ve bu yılın yazı da şimdiye kadar en sıcak yaz olarak kaydedilmişti. Bu durumun, 2024’te yeni bir rekor olasılığı endişelerine yol açıyor.
DMÖ, su kaynaklarıyla ilgili gerçek tabloyu netleştirmek ve ülkelerin buna yanıt vermelerine yardımcı olmak için veri toplama ve paylaşımında iyileştirmeler yapılması konusunda uluslararası topluma çağrıda bulundu.