Yenidoğan çetesi, sağlıklı bebeklere gereksiz tıbbi işlemler uygulayarak SGK’dan fazla ücret almak amacıyla hastanelerde dolandırıcılık yapıyordu. Hemşire Hasan Basri Gök, ifadesinde, “Yoğun bakıma gelen bebeklerin durumu kötü değilken, SGK’ya kesilen faturalarda usulsüzlük yapılıyordu. Fırat Sarı, kan gazı parametrelerini manipüle ederek hastane gelirlerini artırıyordu” dedi. Gök, hastaneye gelen bir bebeğin durumu hakkında, “Bebek geldiğinde kötü durumda değildi ama tedavi edilmediği için kötüleşti” ifadelerini kullandı.
Gök, Hakan Doğukan Taşçı’nın bebeğin ailesine kendisini doktor olarak tanıttığını, bu nedenle bebeğin hayati tedavilerden mahrum kaldığını belirtti. “Hakan, sadece kalp ilacı verebiliyordu ama bir süre sonra bebeği ağır narkotik ilaçlarla uyutmaya başladı. Bebeğin durumu kötüleşti ama Taşçı, bu süreci 1.5 ay boyunca sürdürdü” dedi. Gök, bu süreçte Taşçı ile arasında geçen ve bebeğin yaşamı hakkında kaygılarını dile getiren “gebert onu” konuşmasının pişmanlık yarattığını da ekledi.
Hasan Basri Gök, “Fırat Sarı’nın talimatlarıyla epikriz raporları ile oynadım. Hastalarla ilgili usulsüzlükler yaptım, ancak bu durumda başka bir bebeğin ölümü ile ilgili bir sorumluluğum yok” açıklamasında bulundu. Gök, 2024 yılının Ocak ayında bu usulsüzlükleri daha fazla kaldıramayarak hastaneden ayrıldığını da sözlerine ekledi.
Hemşire Hakan Doğukan Taşçı, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak için ifadesinde, “Fırat Sarı beni bu işlerin içine soktu. Hastanede doktor olması gerekirken, beni kullanarak usulsüzlükler yapıyordu” dedi. Taşçı, birçok özel hastane ile çalıştığını ve bebekleri hastanelere sevk ederek para kazanmak için risk aldığını belirtti. “Şeyhmus Çelik’in yerine epikriz yazdım, bu durumdan doktorların haberi vardı” diyerek, kendi rolünü de açığa çıkardı.