Çalışmaya 2016’dan 2019’a kadar hastaneye yatırılan yaklaşık 800 bin erkek ve kadın hasta dahil edildi. Hastanede yatan erkek hastalar için, doktorun cinsiyetinin ölüm veya hastaneye yeniden yatış riski üzerinde bir etkisi olmadığı görüldü.
Bu veriler tek başına, kadınların başka kadınlar tarafından tedavi edildiğinde neden daha başarılı olduklarını açıklamıyor. Ancak Tokyo Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde sağlık hizmetleri araştırmaları alanında kıdemli yardımcı doçent olan çalışmanın başyazarı Dr. Atsushi Miyawaki, diğer çalışmaların, kadınların kadın doktorlar tarafından tedavi edildiğinde iletişimsizlik, yanlış anlama ve önyargı yaşama ihtimalinin daha düşük olduğunu gösterdiğini söyledi.
Gazeteoksijen’de yer alan habere göre, Yale Halk Sağlığı Okulu dekanı Dr. Megan Ranney, konuyla ilgili olarak, “Ağrılarımız ve semptomlarımız genellikle göz ardı ediliyor. Kadın hekimler bunun daha fazla farkında ve daha empatik olabilirler” dedi.
Araştırmaya göre, kadınların yoğun bakımda kalma olasılığı erkeklere göre daha düşük olmakla birlikte, sağlık hizmetleriyle ilgili olumsuz deneyimler yaşadıklarını, endişelerinin göz ardı edildiğini ve kalp ya da ağrı semptomlarının göz ardı edildiğini bildirme olasılıkları daha yüksek. Erkek doktorların kadınların inme riskini hafife alma olasılığı da kadın doktorlara göre daha yüksek.
Dr. Atsushi Miyawaki, sorunun bir kısmının tıp öğrencilerinin kadın sağlığı konularında sınırlı eğitim almaları olduğunu söyledi.
27 yaşındaki kızının kısa süre önce nefes darlığı için doğru bir teşhis almakta zorlandığını söyleyen Dr. Ronald Wyatt, bir acil servis doktorunun kızına sorunun astımdan kaynaklandığını söylediğini belirtti. Dr. Ronald Wyatt, kızının aslında akciğerlerinde kan pıhtılaşması olduğunu öğrenmesi için acil servise iki kez daha gitmesi gerektiğini belirtirken, bunun da hayati tehlike yaratabilecek bir durum olduğunu kaydetti.
Tıpta Teşhisi Geliştirme Derneği’nin eski bilim şefi ve baş tıbbi sorumlusu Dr. Ronald Wyatt, “Doktorların, yaştan bağımsız olarak kadınlar hakkında, kadınların semptomlarının daha duygusal olduğu veya ağrılarının daha az şiddetli veya daha psikolojik kökenli olduğu gibi cinsiyetçi klişeleri barındırma eğilimi vardır” dedi.