Shanay-timpishka, Amazon’un derinliklerinde yer alan, sıcaklığı 86 dereceye kadar çıkabilen bir nehirdir. Bu nehir, yerel halk tarafından “Kaynayan Nehir” olarak anılmaktadır. Özellikle sıcaktan dolayı, nehrin etrafında olmak bile son derece tehlikelidir. Sadece suya dokunan hayvanlar değil, insan sağlığı açısından da büyük bir tehlike oluşturan bu nehir, benzersiz doğasıyla dikkat çekiyor.
Dünyadaki çoğu sıcak su kaynağı, jeotermal aktivite ya da yeraltı volkanik faaliyetlerle ilişkilendirilir. Ancak Shanay-timpishka Nehri, bu tür jeotermal aktivite alanlarının aksine, volkanik bir alanda bulunmuyor. Bilim insanı Andrés Ruzo, bu olağanüstü sıcaklıkların nasıl oluştuğunu anlamak için bölgeyi inceledi ve nehrin, volkanik aktiviteye bağlı olmadığını ortaya koydu.
Ruzo, Shanay-timpishka Nehri’ni incelediği sırada birçok hayvanın bu sıcak suya düşerek hayatını kaybetmesine tanık oldu. Suya düşen her hayvanın gözleri ilk olarak pişiyor ve hayvanlar, sıcak sudan kaçmaya çalışırken yavaşça ölüyordu. Ruzo, “Hayvanlar nehre düştüğünde ilk olarak gözleri pişiyor. Gözleri süt beyazı renginde oluyor ve suyun içinde sürüklendikçe etleri kemiklerine yapışıyor,” diye açıklıyor. Bu tehlikeli ortam, nehrin etrafındaki yaşamı son derece riskli hale getiriyor.
Yerel halk, Shanay-timpishka’yı bir dev yılanın ruhunun yarattığına inanır. Bu dev yılan, hem sıcak hem de soğuk suyu doğurur ve nehrin sıcaklığı, bu inançla bağlantılı olarak halk arasında kutsal kabul edilir. Yılan başı şeklinde bir kayanın altından akan sıcak su kaynağı, nehrin bu yüksek sıcaklıkları oluşturmasına neden oluyor.