Bülent Arınç, TBMM’deki Saldırıyı Kınadı: ‘Tasvip Edilmesi Mümkün Değil’

Bülent Arınç, TBMM’deki Saldırıyı Kınadı: ‘Tasvip Edilmesi Mümkün Değil’

TİP Milletvekili Ahmet Şık’ın AKP sıralarına işaret ederek, “Bu ülkenin en büyük terör örgütü buradaki sıralarda oturanlardır” sözleri üzerine AKP’li Alpay Özalan kürsüye gelerek saldırıda bulunmuştu. 6 kez birleşime ara verilirken, Alpay Özalan’ın saldırısında DEM Partili Gülistan Koçyiğit’in kaşı yarılmış, CHP’li Okan Konuralp de yaralanmıştı.

Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, TBMM’de yaşanan yumruklu saldırının ardından sosyal medya hesabından bir mesaj paylaştı.

AKP’li Özalan’ın Şık’a saldırısı hakkında Arınç, “Yerinizden itiraz edebilirsiniz, karşıdan bağırabilirsiniz, taşkınlık yapabilirsiniz ama kürsüye kadar gelip kürsüdeki şahsa fiili bir müdahalede bulunmak kesinlikle doğru değildir. Kim yaparsa, kime karşı yaparsa yapsın bu büyük bir ayıp ve tasvip edilmesi mümkün olmayan bir yaklaşımdır” ifadelerini kullandı.

Arınç ayrıca oturumu yöneten Bekir Bozdağ’a da eleştirilerde bulunarak, “Meclis başkanının sadece temiz bir dille konuşmaya davet ettiği görüyoruz ama arkasından yaşanan olayları engelleyememiştir” dedi.

TBMM’de yaşanan olayların toplum gözünde, meclisin yüce ve güvenilir manevi şahsiyetini erozyona uğrattığını belirten Arınç, “Bu olaya bakarak sokakta, statta, evde, okulda, hastanede yani kısaca hayatın her alanında her gün pek çok saldırı ve tehdit olayları yaşanıyorken topluma bunlara benzer bir hadise ile kötü örnek olmak meclisimize yakışmamıştır” şeklinde konuştu.

Arınç’ın paylaşımı şu şekilde:

“Dün TBMM’de yaşanan olay her yönüyle vahimdir, üzüntü vericidir. Ben bu hadiseden dolayı oldukça üzgün ve endişeliyim. Böyle bir görüntü hiçbir şekilde TBMM’ye yakışmamıştır. Buna benzer kavgalar ve sataşmalar dünya parlamentolarında zaman zaman görülebilir ve onlara da yakışabilir ancak bizim Gazi Meclisimize, millet iradesinin tecelligâhına hiçbir zaman uygun düşmez. Grup başkanlığı, grup başkanvekilliği ve 5 yıl süreyle meclisi yönetmiş bir arkadaşınız olarak birkaç ikazda bulunmayı kendime görev biliyor; bu olaydan üç noktada bir ders çıkarmak gerektiğini düşünüyorum.

Birincisi, TİP adına konuşan kişi mecliste grup olmadıkları için ancak şahsı adına konuşabilir. Herkesin malumu her zaman agresif tavırlarıyla ve hakaret içeren sözleriyle üzerine tepki toplamış bir insan olan konuşmacının böylesine olağanüstü toplanmış ve kamuoyunun yoğun ilgisi olduğu bir toplantıda bütün sözleri hakaretten ve tehditten ibaret bir konuşma yapmasını çok büyük bir ayıp olarak görüyorum. Buna izin veren TİP başkanını da kınıyorum.

Exit mobile version