1993 yılında Japonya Ortadoğu Kültür Merkezi tarafından, Prens Takahito Mikasa’nın Kalehöyük kazılarını başlatmasının anısına inşa edilen Japon Bahçesi, bölge halkına aynı zamanda bir rekreasyon alanı sunmak amacıyla yapıldı. Çağırkan Köyü’ne bağlı bu benzersiz bahçe, Japonya’ya özgü ağaç türleriyle zenginleştirilmiş ve her bir detayıyla ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor. Kiraz, salkım söğüt, elma, erik ve ayva ağaçlarıyla çevrili bu özel bahçede her şey Japon kültürüne uygun şekilde tasarlandı.
Japon Bahçesi’nde dikkat çeken bir diğer özellik ise Japonya’ya özgü pek çok simgesel öğenin yer alması. Sumeru Dağı’nın minyatürü, yapay şelale, Japonya’dan getirilen renkli sazan balıkları, Japon feneri ve Budha tapınak mimarisinin örnekleri, bahçenin estetik dokusunu pekiştiriyor. Ayrıca, yapay tepecikler ve Japonya’nın geleneksel öğelerini taşıyan bahçe unsurları, ziyaretçilere Japon kültürünün mistik atmosferini sunuyor.
Japon Bahçesi, Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi ile yan yana bulunuyor. 2010 yılında Chicago Kütüphanesi tarafından “En Çevreci Tasarım” ödülünü kazanan müze, 5 bin yıllık Anadolu tarihini yansıtan eserlerle dolu. Bahçeyi gezmeye gelen yerli ve yabancı turistler, bu müzeyi de ziyaret etmeyi ihmal etmiyor. Böylece, hem doğa ile iç içe bir deneyim hem de tarihsel bir yolculuk yapılabiliyor.