14 Mayıs genel seçimlerinde TİP’ten Hatay milletvekili seçilen Gezi Davası tutuklusu Can Atalay, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) verdiği “hak ihlali” kararlarına rağmen Yargıtay’ın hukuka aykırı uygulamaları sonucu tahliye edilmemişti ve 30 Ocak günü Atalay’ın milletvekilliği düşürülmüştü.
Milletvekili seçilmesinin ardından süren tutukluluğunun birinci yıl dönümünde TİP, Can Atalay için 20’den fazla ilde ortak eylem düzenledi. İstanbul’un Çağlayan ilçesinde bulunan İstanbul Adalet Sarayı önünde düzenlenen eyleme çok sayıda siyasi parti temsilcisi ve yurttaş da katıldı.
Basın açıklamasında, TİP Genel Başkanı Erkan Baş da bir konuşma yaptı. Erkan Baş’ın, “adalet için mücadele” mesajı verdiği konuşmasında şu ifadeler öne çıktı:
“Tam bir yıl önce bugün Türkiye’de bir genel seçim yapıldı. Genel seçimler yurttaşın kendisini temsil edeceği milletvekillerini seçtirme iddiasıyla hayata geçiriliyor. Fakat Türkiye’deki Saray iktidarı, ‘Ancak ben izin verirsem yurttaş seçme ve seçilme hakkını kullanabilir’ diyor. Bugün, ‘Benim onaylamadığım herhangi bir tercihin hayata geçme şansı yoktur’ iddiasıyla, zaten hukuksuz bir biçimde cezaevinde tutulan arkadaşlarımızdan birisi olan, seçilmiş Hatay milletvekilimiz Can Atalay’ın yasaları, Anayasa’yı, Anayasa Mahkemesi kararlarını tekrar tekrar ayaklar altına alınarak esir tutulmaya devam edilişinin birinci yıl dönümü.
Bu nedenle bugün, Türkiye’deki adaletsizliklerin belki de birinci simgelerinden bir tanesi olan Çağlayan Adliyesi önünden tüm Türkiye’ye, tüm Türkiye emekçilerine, Türkiye halklarına seslenmek istedik. Bu hukuksuzluğu asla kabul etmeyeceğimizi, sindirmeyeceğimizi, teslim olmayacağımızı, alışmayacağımızı bir kez daha bu kez dostlarımızla, yoldaşlarımızla beraber, adaletsizliğin simgesi olan bu sarayın önünde buluşarak haykırmak istedik. Çünkü mesele kesinlikle ve kesinlikle sadece Can Atalay’dan ibaret bir mesele değildir. Can’la beraber haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe maruz bırakılan bir bütün olarak Gezi Direnişi’dir. Gezi’de birlikte omuz omuza dövüştüğümüz, haksızlığa karşı, adaletsizliğe karşı, hukuksuzluğa karşı birlikte mücadele ettiğimiz, Gezi Davası adındaki kumpas davada tutuklu bulunan arkadaşlarımızdır.
Can’la birlikte Soma’da, sadece ve sadece patronlar daha fazla kar etsinler diye, iktidar desteğiyle katledilen 301 madenciye uygulanan adaletsizliğe, onların çocuklarının, ailelerinin, yakınlarının sesi olmak için buradayız. Hendek’te, Ermenek’te, Türkiye’nin dört bir yanında patronlar üç kuruş daha fazla para kazansın diye hayatları hiçe sayılan işçilerin uğradığı haksızlıklara karşı buradayız. Ülkenin dört bir yanında bu iktidarın yarattığı iklim nedeniyle, bu iktidarın verdiği cesaret nedeniyle kadınları katlettikten sonra hayatlarına devam eden katillerin yargılanabilmesi için buradayız. Kadın cinayetlerinde adaletin sağlanabilmesi için buradayız.